MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/04/2014 tarih ve 2013/216-2014/138 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkili şirketin ....'da un fabrikası işlettiğini, 03/02/2013 tarihinde müvekkili şirketin idari kısmında bulunan çelik kasanın kimliği belirsiz kişilerce açılarak içerisinden bir çok müşteri çeki ve senedinin bulunduğu senet cüzdanının çalındığını, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını, olaydan kısa bir süre sonra İstanbul'dan faktoring şirketlerinden bu çeklerle ilgili olarak müvekkilinin ve çalınan çek sahibi müşterilerinin telefonla aranması nedeniyle kötü niyetli kişilerin haksız kazanç sağlaması ve çekleri tahsil etmesi ihtimali olduğundan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/78 E sayılı dosyası ile ödeme yasağı kararı alındığını, hal böyle iken dava konusu çekin sahte imza atılmak suretiyle piyasaya sürüldüğünü, bir kaç şirket tarafından ciro edildikten sonra davalı hamilin eline geçtiğini, oysa ki davaya konu çekin meşru hamilinin müvekkili olduğunu, müvekkilinin çeki ticari alışverişi olan ve ekmek fırını olan .....'dan aldığını, diğer cirantalarla arasında hiçbir bağ bulunmadığını ileri sürerek dava konusu çekin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; müvekkilinin iyi niyetli hamil olup dava dışı şirketle arasındaki ticari ilişki sonucu aldığı dava konusu çekin karşılığında faturalar kestiğini, bu faturaların dava konusu çeke ödemeden men yasağı konulduğu tarihten önce düzenlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin kasasından çalınan çeklerden biri olan dava konusu çek hakkında ihtiyati haciz kararı alındığı, icra takibine konu edildiği ve çek bedelinin ödenmediği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına dava konusu çekin ... tarafından verildiğinin işlendiği, davalı tarafından STM şirketine kesilen faturaların tarihlerinin ödeme yasağının konulmasından önceki dönemlere ve ödeme yasağı kararının verildiği günlere ait olduğu ve bu faturaların ticari defterlere usulüne uygun olarak kayıtlandığı, TTK'nın 704. maddesi gereğince davalının kötü niyetinin ispatlanamadığı, davanın niteliği gereği davalının çeki edinme sebebini ispatla yükümlü olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 27/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.