Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8727 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9058 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ......... .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen .../05/2015 tarih ve 2009/152-2015/267 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi her iki taraf vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkillerinin davalı bankanın ......... Şubesi'ndeki hesaplarından banka çalışanı tarafından izinsiz olarak para çekildiğini, paranın iadesi için davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin kısmen durdurulduğunu ileri sürerek, davalının 28.308,69 TL’lik kısmi itirazının iptaline, alacağın % 40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava konusu etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiş,alacağın %40'ı oranında kötü niyet tazminatının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; banka çalışanının değişik tarihlerde banka mudisi davacıların müşterek hesabından zimmetine para geçirdiğinin ceza mahkemesi kararı ile ortaya çıktığı, banka dekontları üzerinden yapılan imza incelemesi neticesinde, ihtilaflı ....000 USD‘lik işlem için kullanılan dekonttaki imzanın davacının el ürünü olduğu ve ihtilaflı 9000 USD’lik ihtilaflı miktara ilişkin olarak banka mudisi bir başka kişinin hesabından çekilen para ile davacıların hesabına aktarılarak zararın kapatıldığı söz konusu para yatırma işlemi için düzenlenen dekontta davacıların imzası bulunmadığından bu paranın davacılar tarafından yatırıldığının söylenemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile takibin 226.181,90 TL asıl alacak ve ....704,... TL faiz üzerinden devamına, koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı ve fazlaya ilişkin isteminin ve davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, her iki taraf vekili temyiz etmiştir. ...- Dava, banka nezdindeki mevduatın davalı banka çalışanı tarafından zimmete geçirildiği iddiasına dayalı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olup, davacı-alacaklılar, ......... .... İcra Müdürlüğü'nün 2009/632 esas sayılı takip dosyasında, 226.181,90 TL asıl alacağın tahsili amacıyla takip başlatmış; davalı borçlu, borcun 135.842 USD'lik kısmı ve faiz toplamı olmak üzere 231.863,... TL'lik kısmını kabul ederek bakiye borca yönelik itirazda bulunmuş ve itiraz üzerine icra takibi durmuştur. Davacılar vekili dava dilekçesi ile davalının kısmi kabulünü gözeterek itiraza uğrayan 28.308,69 TL'lik kısma yönelik, takibe vaki itirazın iptalini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda ise; talep aşılarak, 226.181,90 TL asıl alacak ve ....704,... TL faiz üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın “Taleple bağlılık ilkesi” başlıklı .../.... maddesinde (mülga HUMK aynı doğrultuda hüküm içeren 74. maddesinde) “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. ” hükmü düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili talep miktarını 28.308,69 TL olarak belirtmiş ve dava dilekçesini bu miktar üzerinden harçlandırmıştır. Bu nedenle davanın bu isteme göre değerlendirilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece taleple bağlılık kuralını ihlal edecek mahiyette ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm oluşturulmak suretiyle karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir. ...- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair, davacılar vekilinin ise tüm temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (...) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair, davacılar vekilinin ise temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, .../.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.