Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8712 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 258 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 24/10/2013NUMARASI : 2009/45-2013/331Taraflar arasında görülen davada Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/10/2013 tarih ve 2009/45-2013/331 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında 12.04.2006 günlü anlaşma başlıklı sözleşme ile müvekkili şirkete ait R..adlı yat ile şirketin %100 hissesini toplam 140.000 Euro bedelle davalıya satımı konusunda anlaştıklarını,sözleşme ile davalının müvekkili şirkete 12.04.2006'da 30.000 Euro, 30.11.2006'da 26.000 Euro 30.11.2007'de 36.600 Euro ve 30.11.2008'de 36.600 Euro ödemesinin kararlaştırıldığını ve 4 adet bononun davalı tarafından müvekkili şirkete verildiğini, sözleşmenin 3. Maddesinde ilk ödemenin yapılmasından sonra şirketin %25 hissesinin davalıya verileceğinin kararlaştırıldığını ancak davalının sözleşmenin imzalanması anında ifa etmesi gereken ilk ödemeyi 12.04.2006 tarihinde yapmadığını, ilk ödemenin 16.06.2006 gününde yapıldığını, ödemenin yapılmasına takiben şirketin %25 hissesi ile birlikte yatında davalıya teslim edildiğini, davalının 2006-2007-2008 sezonlarında yatı ticari faaliyetlerde kullandığını ve tüm karını aldığını, ancak son ödemeye kadar olan ödemelerin tümünü süresinde yapmadığını, son ödemeden de halen davalının 32.900 Euro borcunun bulunduğunu ileri sürerek, davalıya ait 375 şirket hissesinin iptali ile müvekkil şirkete tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl davada davalı- karşı davacı vekili, davanın haksız ve kötü niyetli açıldığını, davaya konu yatın 12.04.2006 tarihinden bu yana kendilerine teslim edildiğini, 140.000 Euro satış bedeline karşılık 107.100 Euro ödeme yapıldığını, 32.900 Euro borcun global kriz nedeniyle ötelenip ödenmesi istemlerinin davacı tarafından kabul edilmediğini, ödenmeyen söz konusu senedin davacı tarafından icraya konulmadığını, bunun yerine 2009 sezonunda Serkan Yatçılık ile kiraya verilmesi ilgili hukuka aykırı sözleşme yaptığını, müvekkilinin dava konusu 375 hisseyi davacı şirketten almadığını, davacının bu miktar payı talep hak ve sıfatı bulunmadığını,bu nedenle davanın reddi gerektiğini, ayrıca davalı tarafa 140.000 Euro satış bedelinin 107.100 Euro'su ödenmiş olmasına rağmen bu bedele karşılık gelen yeterli şirket hissesinin müvekkiline teslim edilmediğini, davalı şirketin eylem ve tutumları karşısında müvekkilinin şirket ortaklığından çıkmak istediğini, davacı şirketin tek mal varlığının dava konusu yat olduğunu, yatın satımında ve tesliminde davalıya 107.100 Euro para ödendiğini, dava konusu yatın satılarak satış bedelinden yapılan 107.100 Euro ödemeye oranlama yapılarak müvekkil alacağının ödenmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin I.Turz. Tic. LTd. Şti.'nin hissedarı, davalının ise adı geçen şirketin ortağı ve yetkili müdürü olduğunu, davalının müdürlüğünü yaptığı şirket adına A.Gemi Siciline kayıtlı, R..isimli yatı 12.04.2006 tarihli satış sözleşmesi uyarınca 140.000 Euro bedelle müvekkiline sattığını, satışı müteakip yatı müvekkiline teslim ettiğini, şatış bedelinden peşin ve taksitle olmak üzere toplam 107.100 Euro'sunu tahsil ettiğini, bakiye alacağı olan 32.900 Euro'nun tahsili için hiçbir yasal girişimde bulunmadığını, bu sebeple şirketi zarara uğrattığını, satışa konu edilen, gemi sicilinde şirket adına kayıtlı bulunan yatın satış sözleşmesi uyarınca alıcı taraf olan müvekkili elinden alınıp denize indirilerek 2009 ve 2010 turizm sezonu için S.. Y.. ve Seyahat Acentalığı Turz.Tic.Ltd.Şti.'ne kiraya verildiğini, alınan kira ve bar gelirlerinin şirket kayıtlarına geçirmediğini, bu durumun halen derdest olan Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/45 esas sayılı dosyasında alınan mali müşavir bilirkişi raporundan öğrenildiğini ileri sürerek, davalıdan şirketi uğrattığı zarar bedellerinin tahsilini, dava konusu yatın şirket müdürü davalı tarafından üçüncü kişilere ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir, davalının şirketteki hisselerini üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için I.. Tur.Tic.Ltd.Şti. ve Ticaret Sicil Memurluğundaki kaydına teminatsız olarak tedbir ve haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bir Türk gemi siciline kayıtlı bulunmayan gemiler üzerindeki mülkiyet ve sair ayni haklar hususunda, Medeni Kanun'un menkullere mütaallik hükümlerinin tatbik olunacağı, davacı şirketin sahibi olduğu yatın gemi sicilinde kayıtlı bir gemi olduğu, ayrıca TTK'nın 866 ve 867. maddelerinde açıklandığı üzere yukarıdaki hükümlerin Türk Gemi Siciline kayıtlı olan gemiler hakkında uygulanacağı, .6102 sayılı Türk Ticaret Kanun'un 1001.maddesinde de "Mülkiyetin devrine ilişkin anlaşmanın yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterce onaylı olması gerekir. Bu anlaşma gemi sicil müdürlüğünde de yapılabilir." hükmünün yer aldığı, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli bir sözleşme olmadığı, ayrıca davacının davalıya teslim ettiği gemiyi ondan geri alarak sözleşmeden dönme iradesini de açıklamadığı, davalının da aralarındaki anlaşmaya göre üstlendiği edimi yerine getirmediği, taraflar arasındaki gemi satışına ilişkin anlaşmanın geçerli olmadığı bu durumda herkesin aldığını iade etmesi gerektiği, davalının kendisine teslim edilen gemiyi 3 sezon kullandıktan sonra davacıya iade ettiği, davacının gemiyi geri almasına rağmen davalıdan aldığı 107.100 Euro bedeli iade etmediği, ayrıca taraflar arasındaki anlaşmaya bağlı olarak davacı şirketin 500 hissesi davalıya devrettiği, ancak davacı şirketin tek mal varlığının satışa konu gemi olması nedeniyle ,tarafların geminin mülkiyetinin davalıya geçmesi halinde şirketinde davalıya geçmesini kararlaştırdıkları ,yani şirket hisse devrinin gemi satışından bağımsız bir devir olmadığı, bu şekilde hisse devrinin gerçek anlamda bir hisse devri niteliğinde bulunmadığı,davalının da şirket ortaklığından ayrılmak istediğini beyan ettiği, bu nedenle davalının da şirketteki hisseyi geri vermesi gerektiği, böylece şirketteki davalı hissesinin iptaline ,davacının gemi bedeli olarak aldığı bedeli iade etmesi gerektiği, davalının birleşen dava ile şirketin geminin işletilmesi nedeniyle elde ettiği bedelden pay istemesine gelince , davalıda gemiyi 3 yıl süre işleterek kazanç sağladığı, daha sonra sözleşmede kararlaştırılan ödemeleri yapamayınca gemi davacı şirketçe geri alındığı, dolaysıyla davalının geminin geri alındığı dönem için şirket ortaklığına dayanarak talepte bulunmasının yerinde olmadığı, kaldı ki yukarıda açıklandığı üzere ortaklığın gerçek anlamda bir ortaklık olarak değerlendirilemeyecek bir ortaklık olduğu, bu şekilde bir ortaklığa dayanılarak kar payı talep etmenin de iyiniyetli bulunmadığı gerekçesi ile esas dava yönünden davacının davasının kabulüne; davalının I.. Turz. Tic Ltd Şti'ndeki hissesinin iptaline karşı dava yönünden davalı karşı davacının davasının kabulüne; 107.100 EURO'nun davacı şirketten alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, karar kesinleşinceye kadar gemi üzerindeki tedbirin devamına, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı- karşı davalı şirket vekili temyiz etmiştir.Davacı şirket, asıl davanın tarafları arasında düzenlenen 12.04.2006 tarihli sözleşme gereğince davalıya verilen 375 adet hissenin devrine ilişkin sözleşmenin iptali ile şirket adına tescilini, karşı dava davacısı ise kendisinin şirketten çıkmasına ve yatın satışına karar verilerek, satış bedelinden yaptığı 107.00 Euro ödemeye göre oranlama yapılarak alacağının ödenmesini talep etmiştir. Asıl davanın davalısı . satılan payların şirkete ait olmayıp, .. ait olması nedeni ile hisselerin devrine ilişkin sözleşmenin iptalini ancak . isteyebilir ise de; mahkemece bu yön gözetilmeksizin asıl davada hisse devir sözleşmesinin iptaline karar verilmesi ve asıl davanın davalısının da bu kararı temyiz etmemesi nedeni ile asıl davanın davalısı Isabel'in şirkette ortak olmadığı kesinleşmiş bulunmaktadır. Hal böyle iken mahkemece, ancak şirket ortakları tarafından açılabilecek çıkma davasında, davalı Isabel'in asıl davada verilen karar ile ortak olmadığı hususu gözden kaçırılarak karşı davanın kabulü doğru olmamış ve karşı davanın kabulüne ilişkin kararın şirket yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.