MAHKEMESİ : İZMİR 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 27/04/2012NUMARASI : 2012/115-2012/179Taraflar arasında görülen davada İzmir 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27.04.2012 tarih ve 2012/115-2012/179 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 17.220 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK'nın 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimitarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı firmanın 2002/00861 sayılı faydalı model tesciline dayanarak yaptığı şikayet sonucu müvekkilinin işyerinde arama ve el koyma işlemi yapıldığını, müvekkilinin açtığı hükümsüzlük davasının 551 sayılı KHK'nın 158/2. maddesi uyarınca TPE'ye bildirilmesine rağmen, müvekkili hakkında iki kez daha şikayette bulunarak, arama ve el koyma işlemi yaptırdığını, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin tasarım belgesini geri çektiğini, davanın konusuz kaldığını, tazminatı gerektirir bir durum olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalının, açılan bir başka davada hükümsüzlük görüşü içeren rapor üzerine FM belgesinin terk ettiğini, FM’in yasal olarak hükümsüzlük davasına konu edildikten sonra 3. kişilere karşı ileri sürülememesine ilişkin hükme rağmen davalının şikayet, arama, el koyma gibi eylemlerini sürdüğü, davalının kötü niyetli davrandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, haksız faydalı model tescil belgesine dayanarak yapılan şikayet, arama, el koyma vs işlemler nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Oysa, 5846 sayılı Kanun ile 551, 554, 555, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerden kaynaklanan hukuk davaları için ve Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi kurulmayan yerlerde, bir ticaret mahkemesi varsa bu mahkemenin, birden fazla ticaret mahkemesi varsa eşit tevzi suretiyle ticaret mahkemelerinin, müstakil ticaret mahkemesi olmayıp, bir ve iki nolu asliye hukuk mahkemesi varsa 1 numaralı, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi varsa 3 numaralı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğuna" ilişkin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun, 20.11.2003 tarih ve 537 sayılı kararından sonra, 556 sayılı KHK'nın, 22.06.2004 tarih ve 5194 sayılı Yasa ile değiştirilen 71'inci maddesi hükmüne göre, bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen davalarda görevli mahkemenin ihtisas mahkemeleri olduğu, bu mahkemelerin tek hakimli olarak görev yapacağı hükme bağlanmıştır. Ayrıca, bu mahkemelerden hangilerinin ihtisas mahkemeleri olarak görevlendirileceğini ve bu mahkemelerin yargı çevresini Adalet Bakanlığı'nın teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun belirleyeceği düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye uygun olarak, dava sırasında, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun, 16.09.2004 tarih ve 396 sayılı kararı ve daha sonra alınan ve halen yürürlükte olan 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı ile anılan Kanun Hükmünde Kararnamelere ilişkin davalar bakımından, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi kurulmayan yerlerde, Asliye Ticaret Mahkemesi kurulmuş olup olmamasına bakılmaksızın, bir ya da iki asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bir numaralı asliye hukuk mahkemesi, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde 3 numaralı asliye hukuk mahkemesi görevlendirilmiş, bu mahkemelerin yargı çevresinin adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsadığı da belirtilmiştir. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları, kamu düzenine ilişkindir ve temyiz dahil, yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınır, İhtisas Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, görev ilişkisidir.Somut olayda, davacı taraf, davalının tescilli faydalı model belgesine istinaden haklarında şikayette bulunduğunu, arama ve el koyma işlemi yaptırdığını, bunun üzerine davacı adına tescilli faydalı modelin hükümsüzlüğü için dava açtıklarını, hükümsüzlük davasının TPE'ye bildirilmesine ve ilan edilmesine rağmen, davalı tarafın kötü niyetli olarak tekrar şikayet, arama, el koyma işlemlerinde bulunduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş olmasına göre, anılan hususun değerlendirilmesi yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'ne aittir. Bu itibarla, mahkemece, dava konusu uyuşmazlıkta İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğunun kabulü ile görevsizlik kararı verilmek gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.2-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.