MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17/04/2015 tarih ve 2013/137-2015/283 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı tarafından üretilen suların 01.08.2001 tarihine kadar pazarlamasını yaptığını, bu tarihten sonra sözleşmenin feshedildiğini, ancak davalının söz konusu su ambalajlarında müvekkilinin unvanını kullanmaya devam ettiğini, maddi ve manevi haklarını saklı tutarak haksız rekabetin tespiti ve meni davası açtıklarını, bu dava sonucunda mahkemece haksız rekabetin tespitine ve menine karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 18.02.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 85.861,81 TL'ye yükseltmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki tek satıcılık sözleşmesinin 01.08.2001 tarihinde feshedildiğini, bu tarihten sonra davacının “...” markalı pazarlama faaliyetinin bulunmadığını, dolayısıyla davacının herhangi bir zarara uğramadığını, manevi tazminat koşullarının da oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın 27/09/2001 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2- Dava, haksız rekabetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, her ne kadar mahkemece bozma ilamından sonraki ıslah talebinin reddine karar vermek gerektiği, bir usul işlemi olan ıslah talebinin reddedilmesi nedeniyle davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmediği belirtilmiş ise de, 6100 sayılı HMK'nın 323. maddesinde yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinin aynı Yasa'nın 326/1 maddesi uyarınca aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerektiği nazara alınarak maddi tazminat isteminin reddedilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ...Ü.T. uyarınca kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine nisbi vekalet ücreti takdiri gerekirken yanılgılı değerlendirme ile vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmadığı gibi, HMK'nın 326/2 madde ve fıkrası uyarınca, davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, yargılama giderlerinin tarafların haklılık oranına göre paylaştırılması gerektiğinden anılan hususa riayet edilmeksizin yargılama giderlerine yazılı olduğu şekilde karar verilmesi de doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3- Ayrıca, mahkemece bozma öncesi verilen karar sonrasında davalı tarafından 20/09/2011 tarihli sayman mutemedi alındı makbuzu ile yatırıldığı anlaşılan 4.054,20 TL bakiye karar harcının davalıya iadesi hususunda bir karar verilmemesi de doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerle açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 01/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.