Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 856 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13196 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15.06.2011 tarih ve 2006/103-2011/294 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının üçüncü şahıs mali sorumluluk poliçesine ilişkin hasar bedelini ödemeyip iptal zeyilnamesi ile iptal ettiğini, hasar evrakının bir örneğini sunmalarına rağmen 7.658,89 TL olan hasar bedeli alacaklarının ödenmediğini, buna rağmen davalının pirim alacakları için almış olduğu her biri 3.107,00 TL'lik iki senedi takibe koyduğunu ileri sürerek, icra takibine konu toplam tutarı faizi ile birlikte 7.098,00 TL olan alacak için borçlu bulunmadıklarının tespitini, 7.658,89 TL hasar bedelinin 12.8.2005'den itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsilini ve uğradıkları maddi zarar için şimdilik 500,00 TL'nın tazminini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, poliçenin, genel şartların 11. maddesine istinaden iptal edildiğini, yaralanan kişilerin şirket faaliyeti esnasında zarar gören üçüncü kişi durumunda olmaması nedeniyle hasarın teminat dışı olduğunu, yanlar arasında düzenlenmiş poliçeler nedeniyle davacının hiç pirim ödemediğini, davacının pirim için nakden yaptığını belirttiği ödemeyi ...'ne yaptığını, bu firmanın acente değil broker olduğunu, yapılan ödemenin pirim ödemesi olarak kabul edilmediğini, davacının nakit ödeme için sunduğu makbuzun alınan senetlere karşılık verilen makbuz olduğunu, 7 adet senetten 5 adedinin poliçe iptal edildiği için davacıya iade edildiğini, 2 adet senedin ise, işlemiş günlere ait pirim alacağı olduğu için takibe konduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının senetleri alması ve sorumlu olduğu düşüncesiyle hareket etmesi sonucunda sorumluluğunun başladığının kabulü gerektiği, üçüncü şahıslara karşı mali mesuliyet sigortası umumi şartlarının 11. maddesinin sigortacıya, sigorta himayesi başladığı takdirde riziko gerçekleşir ise sözleşmeyi fesih hakkı tanıdığı, ancak fesih hakkının tazminat ödenmeden önce kullanılması gerektiği, davalı sigortacının somut olayda bu hakkını kullandığı, yaralananların davacının çalışanı olduğunun kanıtlanamadığı, davacı defterlerinde buna dair kayıt olmadığı anlaşıldığından feshin geçerli kabul edileceği, rizikonun gerçekleştiği tarihe kadar mevcut zarardan poliçe kapsamında sigortacının sorumlu olacağı gerekçesiyle; menfi tespit talebi ile ilgili olarak icra dosyası nedeniyle davalı sigortacıya yapılan 1.788,46 TL fazla ödemenin tahsiline, hasar bedeli tazmini konusundaki talebin kısmen kabulü ile 3.536,40 TL'nın 12.08.2005 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, maddi tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 284,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 16.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.