MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/06/2016 tarih ve 2016/...-2016/... D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz kararına itiraz eden (borçlular) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:İhtiyati haciz kararına itiraz edenler (borçlular) vekili, genel yetki kuralları gereğince ihtiyati haciz başvurularında yetkili mahkemenin müvekkillerinin ikametgahı olan ...... mahkemeleri olduğunu, borcun muaccel hale gelmediğini, kredi borcunun teminat çekleri ile teminat altına alındığını, İİK 257. maddesinde yer alan ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Karşı taraf banka vekili, itirazın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında 30/.../2014 tarihli imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi'nin ....... maddesine göre taraflar arasında doğacak her türlü anlaşmazlıkta ... Mahkemelerinin yetkili olduğu, ihtiyati hacze itiraz edenler vekili borcun muaccel hale gelmediğini, borcun teminat çekleri ile teminat altına alındığından ihtiyati haciz koşulları oluşmadığını ileri sürerek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiş ise de; borçlunun itiraz dilekçesindeki sebeplerle bağlı olduğu ve bu itiraz sebeplerine hasren inceleme yapılacağı, ihtiyati haciz kararına sadece haczin dayandığı sebep, teminat ve mahkemenin yetkisine dayalı itirazda bulunabileceği, alacağının olup olmadığı hususunda herhangi bir itirazda bulunamayacağını, borcun teminat altına alındığına dair dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir.Kararı, ihtiyati haciz kararına itiraz edenler (borçlular) vekili temyiz etmiştir....-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve her ne kadar HMK'nın .... maddesi gerçek kişiler için uygulanamaz ise de aynı Kanun'un .../.... maddesi gereğince yetki itirazının yerinde bulunmamasına göre, ihtiyati haciz kararına itiraz edenler (borçlular) vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.....-Talep, ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkindir.Alacaklının müteselsil kefile başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK)'nın 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir (.....t; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Şerhi, ..., Nisan 2012, Cilt II, s. 2541). Buna göre, borçlunun ifada gecikmesi tek başına yeterli olmayıp ifada gecikmiş olan borçluya ihtar gönderilmesi ve bunun da sonuçsuz kalması gerekmektedir. Ancak borçlunun ödeme güçsüzlüğü içinde bulunması halinde diğer şartların aranmasına gerek yoktur. Ayrıca kanunda müteselsil kefile ihtar çekilmesi şartı aranmamaktadır. Müteselsil kefile ihtar çekilmesi, sadece onun takipten önce temerrüde düşürülmesi ile ilgili bir sorundur. Başka bir anlatımla, müteselsil kefil hakkında icra takibine girişilebilmesi için diğer koşulların yanında ayrıca müteselsil kefile de ihtar gönderilmesi gibi bir koşul yasada yer almamaktadır. Bu itibarla, hem asıl borçluya, hem de müteselsil kefile aynı anda ihtar gönderilip borçluya gönderilen ihtarın tebliğine rağmen verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine yasada belirtilen koşullar gerçekleşmiş olacağından bu durumda müteselsil kefil aleyhine takibe girişilebilecektir.Yukarıda anlatılanların ışığında somut olaya dönüldüğünde, ihtiyati haciz isteyen alacaklı banka tarafından, asıl borçlu şirket ile müteselsil kefillere keşide edilen ve tebliğ tarihinden itibaren ... gün içinde alacağın ödenmesinin istenildiği kat ihtarnamesinin asıl borçluya tebliği tarihi tespit edilememekte ise de ihtarname tarihi ve verilen atıfet mehli nazara alındığında, ihtiyati haciz talep tarihi itibariyle alacağın muaccel olmadığı dikkate alınmaksızın itirazın reddi doğru olmamış, hükmün ihtiyati haciz kararına itiraz edenler (borçlular) yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz kararına itiraz edenler (borçlular) vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz kararına itiraz edenler (borçlular) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ihtiyati haciz kararına itiraz edenler (borçlular) yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 01/.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.