MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 20/09/2012NUMARASI : 2011/139-2012/196Taraflar arasında görülen davada İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/09/2012 tarih ve 2011/139-2012/196 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 06/05/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait kağıt ruloların bulunduğu konteynırın A. Limanı’dan Bremarhaven Limanı’na, gemi ile oradan da Bremen’e karayolu ile taşıma işini yüklendiğini, Bremen’e karayolu ile taşıma sırasında konteyner içine yanlış istiflenen kağıt ruloların gerekli naylon veya tahta takozlarla sabitlenmemesi nedeniyle kayma yaparak kamyonun devrilmesine neden olduğunu, bu nedenle konteynır ve kamyonda hasar meydana geldiğini, müvekkilince ödenen tamir gideri ve ardiye ücretinden davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, 12.513,67 Euro’nun temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, malların hatalı yüklenmediğini, kaldı ki dava konusu malların hatalı yüklenmesi halinde dahi sorumluluğun davacıda olduğunu, dava konusu kaza ile ilgili olarak müvekkilinin geç bilgilendirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce “CMR Konvansiyonu’nun 17/4-c maddesi uyarınca hasardan taşıyıcının sorumlu tutulmaması için kazanın istif hatasından kaynaklandığının davacı taşıyıcı tarafından kanıtlanması gerektiği, konteynırın Çorlu’dan Ambarlı’ya karayolu ile taşınması sırasında bir kazanın olmaması, Bremenhaven’e denizyolu ile gelen konteynırın Bremen’e karayolu ile taşınmak üzere tekrar kamyona yüklenmesi, bu aşamada konteynırın kamyona sabitlenmesinin gerekip gerekmeyeceği, dava konusu olayda konteynırın kamyona sabitlenip sabitlenmediği, konteynırın kamyona sabitlenmesi halinde Bremerhaven-Überseehafen çıkışında otoyolu terk sırasında benzer bir kazanın meydana gelip gelmeyeceği, hız miktarı konusundaki tespitlerin teknik bir kayda yada tanık beyanına dayalı olmayıp sürücü beyanına göre belirlendiği, konteynır yüklü aracın hız sınırının ne olması gerektiği hususları dikkate alınarak, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde emtianın konteynıra hatalı İstiflenmesinin etkisinin ne olacağının uzman bilirkişilerden oluşan heyetten rapor alınarak belirlenmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, kazanın konteynır içine konulan kağıt ruloların sabitlenmemesi nedeniyle oluştuğu, bunda da davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 11.211.23 Euro'nun temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, Türkiye’den Bremen’e davacı tarafından konteyner içinde taşınan emtianın istifindeki hata nedeniyle aracın kaza yaptığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dairemizin bozma ilamında, "dava konusu emtianın içinde bulunduğu konteynırın Çorlu’dan Ambarlı’ya karayolu ile taşınması sırasında bir kazanın olmaması, Bremenhaven’e deniz yolu ile gelen konteynırın Bremen’e karayolu ile taşınmak üzere tekrar kamyona yüklenmesi, bu aşamada konteynerin kamyona sabitlenmesinin gerekip gerekmeyeceği, dava konusu olayda konteynerin kamyona sabitlenip sabitlenmediği, konteynerin kamyona sabitlenmesi halinde Bremerhaven-Überseehafen çıkışında otoyolu terk sırasında benzer bir kazanın meydana gelip gelmeyeceği, hız miktarı konusundaki tespitlerin teknik bir kayda yada tanık beyanına dayalı olmayıp sürücü beyanına göre belirlendiği, konteynır yüklü aracın hız sınırının ne olması gerektiği hususları dikkate alınarak, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde emtianın konteynıra hatalı istiflenmesinin etkisinin ne olacağının uzman bilirkişilerden oluşan heyetten rapor alınarak belirlenmesi gerektiği" belirtildiği halde; mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda bozma ilamında belirtilen hususlar tam olarak açıklanmadan sörvey raporu esas alınmak suretiyle konteynır içindeki rulolar halinde istiflenen emtianın naylon kayış ve takozlarla sabitlenmemesi nedeniyle taşıma sırasında kayarak kamyonun dengesini bozduğu, konteynırın kapalı olması nedeniyle sürücünün istiflemenin doğru yapıldığını kabul ederek ona göre aracı uygun hızda sürdüğü, bu nedenle sürücünün kusurunun bulunmadığı, kazanın oluşmasında temel faktörün istif hatası olduğu belirtilmiş ise de aracın hızının ne olması gerektiği ve kaza sırasında aracın hızının ne olduğu, düzgün istifleme yapılmış olsa bile aynı yerde aynı hızla giden aracın kaza yapıp yapmayacağı açıklanmamıştır. Davalı vekili de bu yönlerden bilirkişi raporuna itiraz etmiş ise de, mahkemece davalı vekilinin itirazları giderilmeden karar verilmiştir.Bu itibarla, mahkemece, davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı yapmış olduğu itirazları giderici, aynı heyetten ek ya da başka bir bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınmak suretiyle, aracın devrilmesi suretiyle emtiada meydana gelen hasardan kimin ne oranda sorumlu olduğunun belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.