Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8544 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11738 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/01/2016 tarih ve 2016/59-2016/66 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:İhtiyati haciz talepe eden vekili; müvekkilinin genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi nedeniyle toplam 241.257,28 TL alacaklı olduğunu, borçlunun vadesinde borçlarını ödemediğini, hesap kat ihtarının gönderildiğini beyanla borçluların borca ve masraflara yeter miktarda taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.Mahkemece, borçlu ... yönünden, 235.257,28 TL nakit, 6.000,00 TL gayri nakit olmak üzere toplam 241.257,28 TL borca ve masraflara yeter miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına; ihtarname borçlu ... İnşaat ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine tebliğ edilememiş olmakla, TBK’nın 586. maddesi göz önüne alınarak kefiller ... ile ... hakkında ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Kararı, ihtiyati haciz talep eden vekili temyiz etmiştir. Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile kefiller yönünden talebin reddine karar verilmiştir. Ancak, İİK'nın 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, istem dilekçesine ekli belgelerden de anlaşılacağı üzere, alacaklı banka ile asıl borçlu şirket arasında imzalanmış bulunan genel kredi sözleşmesine, diğer borçlular da müteselsil kefil olmuşlar ve işbu sözleşme çerçevesinde tahakkuk eden alacak tutarları için borçlulara hesap kat ihtarı gönderilmiştir. Hesabın kat edilmesi, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterlidir, ayrıca ihtarın tebliği şartı aranmaz. Asıl borçluya gönderilen ihtar, borçlunun temerrüdünün yanı sıra, 6098 sayılı TBK’nın 586'ncı maddesinde öngörülen müteselsil kefilin takibi koşullarının gerçekleşmesi bakımından da gerekli bir unsurdur. Bu itibarla, mahkemece yukarıda da açıklandığı üzere, kat ihtarının alacağı muaccel hale getirdiği ve ayrıca ihtarın tebliğinin gerekmediği, TBK'nın 586. maddesine göre de borçluya gönderilen kat ihtarnamesinin sonuçsuz kalması halinde müteselsil kefiller hakkında da ihtiyati haciz talep edilebileceği ve İİK'nın 257. madde koşullarının oluştuğu nazara alınarak borçlu kefiller ... ve ... yönünden de ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 31/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.