MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/09/2011 tarih ve 2010/748-2011/640 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davacıya ait iş yerinin davalı nezdinde sigorta edildiğini, sigortalı iş yerinde 22.05.2009 tarihinde meydana gelen hırsızlık neticesinde uğradığı zararlardan bir kısmını davalıdan talep ettiğini, ancak davalının ödeme yapmadığını, bunun üzerine sigorta tazminatının tahsili amacıyla icra takibine girişildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, poliçede yer alan sigortalıya ait riziko adresi ile hırsızlığın gerçekleştiği deponun adresinin farklı olduğunu, bu nedenle hasarın gerçekleştiği yerin sigortalanan iş yeri olmadığını, talebin fahiş bulunduğunu, zararın ispat edilemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, poliçede yer alan riziko adresinde sigortanın başlandıgıcından önce ve sonra davacının herhangi bir faaliyetinin olmadığı, asıl olanın poliçe üzerinde yazılı olan adresteki rizikoların teminat altına alınması olduğu, sigorta sözleşmesinin sigorta ettirenin beyanına göre kurulduğu, hasarın sigortalı iş yerinde gerçekleştiğini davacının ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, iş yeri paket sigorta poliçesine dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, yukarıdaki özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece poliçede yer alan riziko adresinde davacının herhangi bir faaliyetinin olmadığı, hasarın sigortalı iş yerinde gerçekleştiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. ... İlçe ... Müdürlüğünce davacının poliçede gösterilen riziko adresinde faaliyet göstermediği, bu adreste 10 yıldır bir başkasının demir doğrama işyerinin bulunduğu bildirilmiştir. Sigorta öncesi ve sonrasında davacının poliçede gösterilen adreste faaliyette bulunmaması sebebiyle, poliçedeki riziko adresinin hataen yanlış yazıldığı, hırsızlık olayının gerçekleştiği işyeri/deponun davacı tarafından kullanıldığı ve dava konusu poliçe öncesinde taraflar arasında akdedilen diğer sigorta poliçelerinde de bu adresin gösterildiği belirtildiğinden, davacı tarafından yenilendiği bildirilen tüm poliçelerin getirtilmesi, muhtarlık kayıtlarının, faturaların, davacının faaliyet gösterdiği işyeri ve depoların adreslerinin araştırılması gerekmektedir. Bu itibarla, poliçede yer alan riziko adresinin maddi hata sonucu yanlış yazılıp yazılmadığının, hırsızlığın meydana geldiği yerin teminat kapsamında kalıp kalmadığının tespiti gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın temyiz eden davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.