Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8499 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1481 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/09/2013NUMARASI : 2011/23-2013/188Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/09/2013 tarih ve 2011/23-2013/188 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı C.. S.. tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi.tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, İ.. T.. tarafından da 1987 yılında seslendirilen "S. isimli müzik eserinin söz ve müziğinin müvekkiline ait olduğunu, davalı şirketin yapımcı, diğer davalının icracı olduğu .. adlı albümde yer alan "D. D.. D.. isimli parçanın müziğinde müvekkilinin "S.. adlı eserinin müziğinin kullanıldığını, eser sahibi olarak da C.. C..gösterildiğini ileri sürerek FSEK 68'inci maddesi uyarınca 1.000,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 28.08.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat yönünden talep sonucunu 10.500,00 TL'ye çıkartmıştır.Davalı C.. S.., iltibas ve tecavüzün bulunmadığını, bastırılan 2.000 adet CD'den sadece 50 adedinin satılabildiğini, doğduğu yörenin folklöründen esinlenerek dava konusu eseri oluşturduğunu, anonim özelliği bulunan bu eserin beste değil uyarlama niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Diğer davalı, cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, her iki eser arasında karşılaştırma sonucu pek çok bakımdan benzerlikler bulunduğu, melodik ve ritmik yapı, makam kullanımı, müzik cümlelerinin tekrarlanış özellikleri ve müzikal deyiş açısından ".. türküsünün . adlı türkünün örnek olarak alınması yoluyla oluşturulduğu, 1987 yapım tarihli "S. adlı türkünün 2010 yapım tarihli "D..D.. D.. türküsüne kaynaklık ettiği, davalı tarafından seslendirilen türkünün davacıya ait eserden türetildiği veya belli oranda aynen aktarıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile FSEK 68'inci maddesi uyarınca 10.500,00 TL maddi tazminatın avans faizi ile, FSEK 70/1'inci maddesi uyarınca takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı C.. S.. temyiz etmiştir.Dava, musiki eserinin izinsiz kullanımına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının eser sahibi olduğu kabul edilip davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de 5846 sayılı FSEK'in 8/1'inci maddesi uyarınca bir eserin sahibi onu meydana getirendir. Davacı, uyuşmazlık konusu "Sevdalıyım" adlı müzik eserinin beste ve güftesinin kendisi tarafından oluşturulduğunu, 1987 yılında İ.. T..tarafından seslendirilen . adlı albümde yer alıp bu albümden davalı tarafından kopya edilmek suretiyle icra edildiğini ileri sürerek işbu davayı açmıştır. Mahkemece, görüşüne başvurulan bilirkişi heyetinin 07.10.2012 tarihli raporunda "davacıya ait olduğu iddia edilen ve davalının seslendirdiği türkünün anonim bir kültür ortamının ürünü olduğu, özgün birer beste kabul edilmelerini sağlayacak yenilik ve hususiyet sahibi olma niteliklerini taşımadıkları" mütalaa edilmiş, öte yandan karşılaştırılan müziklerin melodik ve yapı olarak aynısına yakın bir benzerlik içerdiği sonucuna varılmıştır. Bir fikri ürünün eser niteliğini haiz olup olmadığı mahkemece re'sen dikkate alınacağı gibi, somut uyuşmazlıkta olduğu gibi eser sahipliğinin tartışmalı olması halinde mahkemece eser sahipliği sıfatının da sunulan delillerle birlikte re'sen göz önüne alınması gerekir. Eser sahipliği sıfatı aynı zamanda aktif ve pasif dava ehliyetinin tespitinde nazara alınacağından, mahkemece bilirkişi raporunda belirtilen açıklama itibariyle anonim eser olduğu belirtilen musiki eser nedeniyle davacının eser sahipliği sıfatını haiz olup olmadığının ve dolayısıyla 5846 sayılı FSEK'in 8'inci maddesi kapsamında işbu davayı açma hakkı bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın mümeyyiz davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı C.. S..'nin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı C.. S..'ye iadesine, 05/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.