MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 05/06/2014 tarih ve 2012/154-2014/93 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 25.10.2016 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... ile diğer davalı ... İç ve Dış Tic. A.Ş. vekilleri Av. ... Aslan ve Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin spor malzemelerinin üretimi ve ticareti alanında faaliyet gösterdiğini ve tescilli ve tanınmış "üç şerit" ve "adidas logo" markalarının sahibi olduğunu, davalıların ise üretip sattığı "..." markalı spor ayakkabıları üzerinde, müvekkilinin markaları ile iltibas yaratacak şekilde iki şerit ve dört şerit işaret markalarının kullanıldığını ileri sürerek, davalıların haksız rekabet ve müvekkillerinin marka hakkına tecavüz oluşturan eylemlerinin tespitini ve önlenmesini, davalı ... A.Ş'nin 02.08.2000 tarihli sulh protokolüne aykırı davranışları nedeniyle (250.000) USD cezai şart bedelinin temerrüt faiziyle birlikte bu davalıdan tahsilini, (30.000) TL maddi (100.000) TL manevi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte tüm davalılardan tahsilini, hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, bilirkişilerce markanın şekil ve sözel kısımlarının ayrı ayrı kullanımlarının iltibas oluşturmayacağı belirtilmiş ise de, bozma ilamında davalının kullanımının tescile uygun sayılmayacağının belirtildiği, iltibas oluşturan şekil unsurunun ayakkabının ilk bakışta göze batan kısımlarında, "..." ibaresinin ise ayakkabıda dikkat çekmeyen bölgelerde kullanıldığı, davacı markasının aynen kullanılması nedeniyle marka hakkına tecavüzün gerçekleştiği, sulh sözleşmesinin geçerli olduğunun bozma ilamında kabul edildiği, sulh sözleşmesinde özel olarak gösterilen şekil markasının ürünlerde kullanılması nedeniyle yaptırım olarak öngörülen cezai şartı talep hakkının doğduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan TBK'nın 182/son. maddesi uyarınca hakimin aşırı gördüğü cezai şartı kendiliğinden indireceği gerekçesiyle, kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davanın devamı sırasında kullanmama nedeniyle iptal edilen 084904, 084905, 084929 nolu 2 ve 4 şeritli markaların bozma kararında açıklandığı şekilde davalı tarafından kullanımının önlenmesine, davalının 16816 nolu markasının tescile aykırı olarak davacının markası ile iltibas oluşturacak şekilde 3 şerit ve nokta şeklinde kullanımının davacının marka haklarına tecavüz oluşturduğunun tespitine ve önlenmesine, ürünlerden ve tanıtım vasıtalarından çıkarılmasına, çıkarılması mümkün olmayanların imhasına, marka haklarına tecavüz nedeniyle 7.791,70 TL maddi tazminat ile 5.000 TL manevi tazminatın 20/12/2004 tarihinden yürütülecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, TBK'nın 182. maddesi dikkate alınarak taktiren 100.000 USD cezai şartın 20/12/2004 tarihinden itibaren Merkez Bankası'nca yabancı dövizlere uygulanan faizi ile birlikte davalı ... İç ve Dış Tic. A.Ş'den alınarak davacılara verilmesine, hükmün masrafı davalıdan alınarak ilanına karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinde yer alan kararın 084904, 084905, 084929 sayılı 2 ve 4 şeritli markaların 556 Sayılı KHK'nın 14. maddesi uyarınca iptallerine ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihe kadarki davalı kullanımlarının sözkonusu markalardan doğan haklara tecavüz oluşturduğunun tespiti ve bu tarihe kadarki (sözkonusu markaların iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihe kadarki) kullanımın önlenmesine şeklinde tecavüz eyleminin sınırlı olarak men'i olarak anlaşılacak olmasına; sözleşmede aksi kararlaştırıldığından 6098 sayılı TBK'nın 179/1. maddesi uyarınca sözleşmede kararlaştırılan cezai şart ile birlikte borcun ifasının da istenebilecek olmasına göre, davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacılar ile davalılardan ... İç ve Dış Tic. A.Ş. arasında imzalanan 02.08.2010 tarihli Sulh Protokolü'nde, davalının ...'a ait marka ve logolarla iltibas teşkil edebilecek işaret, ibare ve logoyu taşıyan hiçbir ürünü ithal ve imal edemeyeceği, bunların ticaretinin yapmayacağı, satışa arzetmeyeceği düzenlenmiş olup, bu hükme aykırı davranılması halinde ...'a 250.000 USD cezai şart ödenmesi öngörülmüştür. Mahkemece, davacıların cezai şartı talep hakkı doğduğu kabul edilerek, karar tarihinde yürürlükte bulunan TBK'nın 182/son. maddesi uyarınca aşırı görülen cezai şart indirilmiştir. 6098 sayılı TBK'nın 182/son. maddesi "Hâkim, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir" hükmünü haiz ise de, 6102 sayılı TTK'nın 22. maddesi uyarınca bu hükmün ticari işlerde uygulanması mümkün değildir. Bu itibarla, tarafların tacir olduğu ve davalının aşırı olduğu gerekçesiyle sözleşmedeki cezai şartın indirilmesini isteyemeyeceği gözetilmeden yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 3-Ayrıca, davacılar vekili dava dilekçesinde 30.000 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş olup, maddi tazminat yönünden kesinleşen ilk karar ile tasarım hakkına tecavüz nedeniyle 22.208,30 TL, bozma sonrası verilen ikinci karar ile de marka hakkına tecavüz nedeniyle 7.791,70 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verildiğine göre, reddedilen maddi tazminat talebi bulunmadığı halde, reddedilen maddi tazminat talebi bulunduğu gerekçesiyle davalılar vekili lehine vekalet ücreti takdir edilmesi de doğru görülmemiş, kararın bu yönden de bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8.543,51 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ... İç ve Dış Tic. A.Ş'den alınmasına, alınmadığı anlaşılan 873,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 27/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.