Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8486 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1377 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : NAZİLLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) TARİHİ : 28/11/2013NUMARASI : 2004/22-2013/299Taraflar arasında görülen davada Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/11/2013 tarih ve 2004/22-2013/299 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davalı U. Gazete Mecmua Meşrubat Tic. Ltd. Şti., birleşen davada davacı U.. Gazete Mecmua Meşrubat Tic. Ltd. ve A.. U.. ile M.. U.. tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, asıl davada müvekkilinin davalı şirkette % 25 oranında hissesinin bulunduğunu, müvekkilinin müdürlük görevini en iyi şekilde yerine getirdiğini, ancak diğer müdürün aynı çalışmayı göstermediğini, bir çok haksız suçlamaların yöneltildiği 14.08.2001 tarihli ortaklar genel kurulunda güya müvekkiline işlerini düzeltmesi için süre verildiğini, oysa müvekkilinin düzeltilmesi gerekli hiç bir kötü işinin bulunmadığını, yine diğer şirket ortaklarının haksız ve kötüniyetle müvekkilini savcılığa şikayet ettiklerini, Yay-Sat'ın olaylar bu şekilde devam edince gazete başbayiliğini iptal ettiğini, bu tür davranışlar devam edince 27.08.2001 tarihinde tekrar olağanüstü genel kurul istendiğini, bu şekilde şirket faaliyetinin devamının mümkün olmadığını ileri sürerek müvekkilinin payının ödenerek haklı sebeple şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini, aksi halde şirketin feshini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının diğer ortaklar adına imza atarak işlem yaptığını, şirket sözleşmesine aykırı olarak kar payı dağıtmadığını, ortak A.. U..'ın şirkete girişini engellediğini, bu nedenle şirket mallarına bir zarar gelmemesi için mahkemece tespit yaptırdıklarını, şirketin bu hale gelmesine bizzat davacının kusurlu hareketlerinin sebep olduğunu, Yay-Sat bayiliği işinin feshini ve bayiliğin oğluna verilmesini sağladığını savunarak davanın reddini istemiştir.Birleşen 2002/377 Esas sayılı dosyada davacı vekili, şirket ortağı ve eski müdürü olan davalının oğlu adına müvekkili ile aynı alanda faaliyet gösteren işletme kurduğunu, Yay-sat'a "artık bu yeni kurulan işletme ile hizmet vereceğini ve müvekkili şirketin başka alanda faaliyette bulunacağını" noter vasıtasıyla bildirerek rekabet yasağı, özen yükümü ve sadakat borcuna aykırı tarzda şirket zararına hareket ettiğini, kararları diğer ortaklar adına imzaladığını, kar payı dağıtmadığını ileri sürerek davalının haklı sebeple şirketten çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen 2002/377 Esas sayılı dosyada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Birleşen 2004/37 Esas sayılı dosyada davacılar vekili, şirket ortakları olan müvekkillerinin yine şirket ortağı ve temsilcisi olan davalının müdürlük görevini kötüye kullandığından şüphelendiklerini, bunun üzerine tespit yaptırdıklarını, tespitten hemen sonra davalının elindeki malları satış gibi göstererek elinden çıkardığını, şirket gelir ve giderleri hakkında bilgi vermediğini, şirket ortakları müvekkillerine sadece cep harçlığı mahiyetinde haftalık verdiğini, A.. U..'ı şirkete dahi sokmadığını, 14.08.2001 tarihinde ortaklar kurulu toplantısının yapıldığını, bu toplantıda işleri düzelteceğine söz vermesi üzerine kendisine bu yönde süre verildiğini, ancak aynı hareketlerine devam ettiğini, 27.08.2011 tarihinde müdürlük yetkisinin kaldırıldığını, şirket müdürü iken 10.08.2001 tarihinde oğlu adına işletme kurduğunu, Yay-Sat'a artık bu yeni kurulan işletme ile hizmet vereceğini ve müvekkili şirketin başka alanda faaliyette bulunacağını bildirerek haksız rekabet eder tarzda şirket zararına ve kendi çıkarına hareket ettiğini, şirket kazancını kendisine aktardığını, sahte faturalar düzenlediğini, sevk irsaliyelerinde müşterilerin ücretin banka yoluyla değil elden verilmesini istediğini ileri sürerek 15.000 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir.Birleşen 2004/37 Esas sayılı dosyada davalı vekili, asıl şirket zararına hareket edenin davacı A.. U.. olduğunu, zimmetine para geçirdiğini, haksız kazanç elde ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava tarihinde ve yargılama sürecinde şirketin ticari faaliyeti olmadığı, şirket ortaklarının fiilen ellerinde bulunan şirket mallarını kullandıkları, taraflar arasında uzun süredir devam eden anlaşmazlık bulunduğu, şirketin uzun süredir zarar ettiği, davalı M.. U..'ın temsilcisi olduğu dönemde şirket adına yaptığı işlemler sebebiyle şahsen sorumlu tutulamayacağı, sorumluluk doğuran bir olgu ya da şirketçe alınmış bir karar bulunmadığını, fesih talebinin şirkete yöneltilebileceği gerekçesiyle asıl davada davacı M.. U.. ve birleşen 2004/37 esas sayılı dosyada davacı Ali ve M.. U..'ın feshe ilişkin davalarının kabulü ile U.. Gazete Mecmua Meşrubat Ticaret Limited Şirketi'nin feshine, birleşen 2004/37 esas sayılı dosyada davacı Ali ve M.. U..'ın M.. U..'a yönelik davalarının husumetten reddine, birleşen 2002/377 esas sayılı dosyada davacı şirketin M.. U.. aleyhine açtığı şirketten çıkarma davasının esastan reddine karar verilmiştir.Kararı, asıl davada davalı U. Gazete Mecmua Meşrubat Tic. Ltd. Şti., birleşen davalarda davacı U.. Gazete Mecmua Meşrubat Tic. Ltd. Şti. ve A.. U.. ile M.. U.. temyiz etmiştir.1- Asıl davada davacı vekili terditli olarak talepte bulunmuş, öncelikle haklı sebeple şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini, aksi halde şirketin feshini talep etmiş olup mahkemece şirketin fesih koşullarının oluştuğu gerekçesiyle şirketin feshine karar verilmiştir. Şirketin feshi istemi davacının terditli ikinci talebi olup öncelikle çıkmaya izin verilmesi yönündeki talebin değerlendirilmesi gerekir. Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın 636/3'üncü maddesinde de şirketin feshinin istenmesi halinde dahi mahkemenin davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebileceği öngörülmüştür. Davalı şirket de asıl davaya ilişkin savunmalarında her ne kadar kusurlu hareketleri nedeniyle payına ilişkin herhangi bir ödeme yapılmaması gerektiğini ileri sürmüşse de davacının şirketten çıkarılmasını, şirketin ise devamını istemiştir. Bu itibarla mahkemece, öncelikle davacının şirketten çıkma talebi yönünde bir değerlendirme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, şirketin fiilen sonra erdiği, ortakların şirket mallarını fiilen ve malik gibi kullandıkları gerekçesiyle çıkma talebinin reddine karar verilip davalı şirketin feshine hükmolunması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2- Birleşen Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/377 Esas sayılı dosyada davacı şirketin, bu dosyaya ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; birleşen dosyada davacı şirket, asıl davanın davacısı M.. U..'ın haklı sebeple şirket ortaklığından çıkarılmasını istemiş olup, mahkemece, asıl davada fesih kararı verildiğinden birleşen davadaki şirket ortaklığından çıkarılması talebinin reddine karar verilmiştir. Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada şirketin feshine ilişkin karar bozulduğuna göre birleşen davada çıkarılma talebinin açıklanan bozma kararına göre değerlendirilip bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.3- Mümeyyizlerin, birleşen Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/37 Esas sayılı dosyasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava, 6762 sayılı TTK'nın 341'inci maddesine dayalı limited şirket müdürüne karşı açılan sorumluluk davasıdır. Mülga 6762 sayılı TTK'nın 556. maddesi hükmünde şirket yöneticilerinin sorumlulukları hakkında anonim şirketin bu hususlara ilişkin hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş olup, bu yollama ile uyuşmazlığa aynı Yasa'nın 341. maddesi hükmünün uygulanması gerekir. Bu maddeye göre sorumluluk davasının açılabilmesi için bu yönde alınmış bir genel kurul kararı olması ve davanın denetçiler tarafından açılması gerekir.Bununla birlikte limited şirketlerde genel kurulun yetkilerini düzenleyen mülga 6762 sayılı TTK'nın m. 539/7. hükmünde de, şirketin kendi organlarına karşı haiz olduğu tazminat taleplerinin genel kurulun yetkisinde olduğu öngörülmüş, 548. maddesinde ise, ortak sayısı yirmiyi aşan limited şirketlerde bir veya birden fazla denetçi bulunacağı, ortak sayısı yirmi veya yirmiden az olan şirketlerde idare hak ve görevi tüm ortaklara ait değilse müdür sıfatını haiz olmayan diğer ortakların mülga 818 sayılı BK'nun 531. maddesi uyarınca denetim hakkına sahip oldukları düzenlenmiştir.Mahkemece, husumet yönünden davanın reddine karar verilmişse de tarafların ortağı olduğu Uzmanlar Gazete Mecmua Meşrubat Tic. Ltd. Şti.'nin ortak sayısı 20'den az olduğundan sorumluluk davasının ortaklar kurulu kararı alınarak diğer tüm ortaklar tarafından açılması gerekir. Somut olayda, Uzmanlar Gazete Mecmua Meşrubat Tic. Ltd. Şti 3 ortaklı olup, şirket ortaklarından A.. U.. davayı şirket ortağı sıfatı ile açmış, davalı ortak ve şirket eski müdürü M.. U.. dışındaki diğer ortak M.. U.. da davacı sıfatıyla aynı talepte bulunmuş olmakla şirketin açtığı sorumluluk davasına katılmak suretiyle davaya muvaffakat vermiştir. Bu durumda sorumluluk davasının açılması için gerekli olan dava şartı gerçekleşmiştir. Buna göre işin esasına girilmesi, delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.4- Bozma sebep ve şekline göre, asıl davanın davalısı Uzmanlar Gazete Mecmua Meşrubat Tic. Ltd. Şti., birleşen Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/37 Esas sayılı dosya davacıları M.. U.. ve A.. U.., Birleşen Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/377 Esas sayılı dosya davacısı Uzmanlar Gazete Mecmua Meşrubat Tic. Ltd. Şti. temsilcisi A.. U..'ın sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davanın davalısı Uzmanlar Gazete Mecmua Meşrubat Tic. Ltd. Şti.'nin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı şirket yararına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/377 Esas sayılı dosya davacısı Uzmanlar Gazete Mecmua Meşrubat Tic. Ltd. Şti.'nin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı şirket yararına, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/37 Esas sayılı dosya davacıları A.. U.. ve M.. U..'ın temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan dosya davacıları yararına BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davanın davalısı Uzmanlar Gazete Mecmua Meşrubat Tic. Ltd. Şti., birleşen Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/37 Esas sayılı dosya davacıları M.. U.. ve A.. U.., Birleşen Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/377 Esas sayılı dosya davacısı Uzmanlar Gazete Mecmua Meşrubat Tic. Ltd. Şti. temsilcisi A.. U..'ın sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden birleşen Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/37 Esas sayılı dosya davacısı A.. U..'a iadesine, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.