MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 31. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 26/02/2014 gün ve 2013/112 - 2014/37 sayılı kararı onayan Daire'nin 29/06/2015 gün ve 2014/11278 - 2015/8746 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davacı vekili ile birleşen davada davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:Asıl davada davacı vekili, davalı ...'nin 233 sayılı KHK kapsamında kamu iktisadi teşebbüsü olduğunu ve anılan yasaya göre kuruluş amacı dışında faaliyette bulunmasının yasak olduğunu, buna rağmen davalının kuruluş amaçları arasında altın alım ve satımı olmadığı halde birleşen davanın davalısı tarafından üretilen gram altınları ... markası altında satışa sunduğunu, davalının kamu iktisadi teşebbüs olması nedeniyle müşteri nezdinde devlet güvencesi intibaını uyandırarak satışa sunduğu altınları serbest piyasa fiyatının üzerinde sattığını, bu durumun müvekkilinin üyeleri olan kuyumcular ile haksız rekabete neden olduğunu ileri sürerek, davalı ...'nin altın satma faaliyetinin durdurulmasını talep ve dava etmiş, birleşen davada ise, davalı şirketin ürettiği altınların ... tarafından satışa sunulduğunu, davalının internet sitesinde ürettiği gram altınların devlet güvencesi ile ... tarafından satıldığını ilan ederek yanıltıcı beyanda bulunduğunu, bu durumun haksız rekabete neden olduğunu ileri sürerek, davalı şirketin haksız rekabetinin tesbit ve menini talep ve dava etmiştir.Davalı ... vekili, birleşen davanın davalısı ile yapılan protokol gereği altın satışının yapıldığını, her hangi bir devlet güvencesi veya garantisi verilmediğini, altın satışının haksız rekabet teşkil etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmiştir.Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne dair verilen karar davacı vekili ve birleşen davada davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.Asıl davada davacı vekili ile birleşen davada davalı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl davada davacı vekilinin asıl davaya ilişkin olarak HUMK 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.2-Birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarına gelince; Birleşen dava, davalının haksız rekabetinin durdurulması istemine ilişkin olup, mahkemece, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.HMK 27.maddesinde düzenlenen, “(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. (2) Bu hak; a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b) Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir” hükmü ile ifade edilen "Hukuki dinlenilme hakkı" aynı zamanda Anayasamızın 36.maddesi uyarınca adil yargılanma hakkı kapsamında anayasal bir temel haktır. Bu hak gerçek kişilere olduğu gibi tüzel kişilere de tanınmıştır.Somut olayda, mahkemece birleşen davanın asıl dava ile birleştirilmesine karar verilmiş, ne var ki birleşen davanın davalısı birleştirme tarihinden sonra usulüne uygun biçimde duruşma gününden haberdar edilmemiş ve yargılama bu şekilde nihayete erdirilmiştir. Bu durum karşısında, mahkemece HMK 27. Maddesine aykırı olarak, birleşen davanın kabulüne ilişkin verilen kararın bozulması gerektiğinden birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 29.06.2015 gün,2014/11278 Esas, 2015/8746 K. sayılı onama kararının birleşen dava yönünden kaldırılarak, mahkeme kararının açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenle asıl davada davacı vekilinin asıl davaya ilişkin olarak HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemiz 29.06.2015 gün,2014/11278 Esas, 2015/8746 K.sayılı onama kararının birleşen dava yönünden kaldırılarak mahkeme kararının birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyen birleşen davada davalıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 3,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 265,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen asıl davada davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 27/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.