MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 03/12/2013NUMARASI : 2012/569-2013/418Taraflar arasında görülen davada Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/12/2013 tarih ve 2012/569-2013/418 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketinin nakliyat emtia poliçesi ile sigortalı dava dışı Kütahya Seramik Porselen Turizm A.Ş'ye ait emtiayı davalının, donatanına ait MSC FUJİ gemisi ile MCUMZ 228166 nolu konşimento tahtında Avustralya - Kütahya seferi ile taşıdığını, taşıma esnasında davalının kusuru sebebi ile emtianın hasar gördüğünü ve ödenen bu hasara yönelik icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, oysa itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili şirketin acenteliğini yaptığı taşıyan tarafından düzenlenen sözleşmenin 10. maddesinde taşıma sözleşmesinden kaynaklanacak uyuşmazlıkların çözümü için başvurulacak yetkili mahkemenin Londra Mahkemeleri ve uygulanacak hukuk İngiliz Hukuku olarak belirlendiğini savunarak davanın davanın yetki yönünden, olmadığı takdirde esastan reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, somut olayda taşımaya ilişkin düzenlenen konşimentoda belirlenen yargı yerinin geçerli olduğu, bunun yetki sözleşmesi niteliğinde bulunduğu ve HMK'nın 17. maddesi gereğince geçerli olduğu gerekçesiyle mahkemenin Uluslararası yetkisizliği nedeni ile davanın reddine, yasal şartları bulunmadığından davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, deniz taşıması sonucu oluşan hasar bedelinin tahsiline yönelik yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda anılan gerekçe ile yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, HMK'nın 116/1-a maddesi uyarınca yetki itirazı ilk itirazlardan olup, HMK'nın 127/1. maddesi uyarınca dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde yapılması gerekir. Somut olayda dava dilekçesi davalı vekiline 15/04/2013 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesini 02/05/2013 tarihinde mahkemeye sunmuştur. Bu itibarla, mahkemece süresi içerisinde yapılmayan yetki itirazının reddine karar verilerek işin esasına girilmesi gerekirken, davalının yetki itirazı kabul edilerek hüküm kurulması doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 05/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.