Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 843 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 260 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk (... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk) Mahkemesi’nce verilen 10/06/2011 tarih ve 2008/17-2011/59 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının, müvekkiline ait “...” markalı ürünlerini taklit ederek sattığını, müvekkiline ait tescilli markayı izinsiz kullandığını, haksız rekabet oluşturarak müvekkiline maddi ve manevi zarar verdiğini ileri sürerek, davalının müvekkilinin marka hakkına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitini, davalı şirketin tecavüz oluşturan fiillerinin durdurulmasını, müvekkilinin tescilli markası olan “...” markalı taklit ürünlere, her türlü basılı evrak ve malzemelere, taklit ürünlerin üretiminde kullanılan her türlü makine ve ekipmana el konulmasını ve el konulan ürünlerin imhasını, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin iş yerindeki arama sırasında bulunan contaların müvekkili tarafından başka bir yerden alınarak işyerine getirildiğini, davacının markasını taşıyan ürünlerin müvekkili şirket işyerinde atıl bir şekilde durduğunu, imalatının ve satışının yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının adresinde yakalanan ürünlerin taklit ürünler olduğu, yakalanan ürünlerin üzerlerinde bulunan markanın davacının tescilli markasıyla aynı olduğu, orta düzeyli tüketici nezdinde bağlantı kurma-karıştırma ihtimalinin çok yüksek olduğu, davalının eylemleri nedeniyle haksız rekabet ve marka hakkına tecavüzde bulunduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davacı adına tescilli olan “...” ibareli markasına davalı tarafça yapılan tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile önlenmesine, “...” markalı taklit ürünlere, her türlü basılı evrak ve malzemelere, taklit ürünlerin üretiminde kullanıldığı tespit edilmiş olan ekipmana el konulmasına, 2.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar kesinleştiğinde hükmün ilanına karar verilmiştir.Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2) Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i ile maddi ve manevi tazminat isteminden ibaret olup, mahkemece, davacı adına tescilli markaya davalı tarafça yapılan tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile önlenmesine, “...” markalı taklit ürünlere, her türlü basılı evrak ve malzemelere, taklit ürünlerin üretiminde kullanıldığı tespit edilmiş olan ekipmana el konulmasına ve manevi tazminata hükmedilmiştir. Ancak; davalının salt dava konusu “...” markalı taklit ürünlerin üretimini gerçekleştirmek için bu işe tahsis ettiği üretim aracı, ekipman kalıp ve makinanın tüm unsurlarıyla belirlenip tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Bu suretle; yerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, salt dava konusu “...” markalı taklit ürünlerin üretimini gerçekleştirmek için bu işe tahsis edilen ekipman varsa bunların bilirkişi marifetiyle tüm özellikleriyle birlikte ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde tespiti gerekirken, bu husus gerçekleştirilmeden yazılı şekilde taklit ürünlerin üretiminde kullanılan ekipmana el konulmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 05,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 16.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.