Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8409 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11665 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/05/2015 tarih ve 2015/93-2015/378 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının 2013/9328 no’lu, “...+şekil” markası ile 2013/99327 no’lu “...” markalarının müvekkili adına tescilli “...” ana ibareli markalarla ayırt edilemeyecek derecede benzerlik arz ettiğini ayrıca, davalı markalarının müvekkili markalarının da tescilli olduğu 30. sınıfta tescilli olduğundan iltibasa yol açacağını, müvekkili ile davalının aynı iş kolunda faaliyet göstermesi ve her iki şirket merkezinin de ...’de bulunmasının davalının müvekkili markalarından haberdar olduğunu ve markasını kötüniyetli olarak tescil ettirdiğini gösterdiğini ileri sürerek, davalının 2013/9328 ve 2013/9327 no’lu markalarının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, markaların benzer olmadığını, davacı tarafından markaların tescili sırasında herhangi bir itiraz da ileri sürülmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı adına tescilli ... ibareleri +artı şekil ile davalı adına tescilli ... ve ... marka +şekil ve ibareleri arasında orta seviyeli bir tüketici gözünde dahi iltibas yaratacak şekilde benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve uyuşmazlık konusu 2013/99327 no’lu “...” ibareli marka ile davacı markaları arasında iltibasa yol açacak bir benzerlik bulunmadığının anlaşılmış olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, davalı adına tescilli markaların hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davalı adına tescilli, dava konusu 2013/99328 no’lu marka, “... +şekil” ibaresinden oluşmaktadır. Davacı dayanak markaları da “...+şekil” asıl unsurlarından oluşmakta olup, marka kapsamındaki 30. sınıf ürünler bakımından aynı tür ürünleri içermektedir. Taraflara ait söz konusu markaların kelime unsurları dışındaki şekil unsuru olan “M harfi ve kahve fincanı” da markanın asli unsurları niteliğinde olduğundan mahkemece, her iki taraf markasında da söz konusu işaretlerin tertip tarzı itibariyle ürünlerin ortalama tüketicileri nezdinde aralarında ilişkilendirilme ihtimali de içerecek şekilde benzerlik bulunup bulunmadığı hususunda dava konusu markanın renkli bir örneğinin de ...’den celbi suretiyle değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.