MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/04/2015 tarih ve 2013/24-2015/47 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkili şirketin mobilya dekorasyon ürünleri üretimi ve satışı yaptığını, tasarımlarının ...'de tescillendiğini ve 2010/05004 nolu tasarımı ile 2010/05009 nolu tescilli tasarımlarının davalı tarafından haksız biçimde kullanıldığını, davalıya ait web sitesinde teşhir edildiğini, kullanılan fotoğrafların aynen müvekkilinin katalog çekimlerinden alındığını ileri sürerek tecavüzün durdurulmasını, internetten tecavüzlü içeriğin kaldırılmasını, silinmesini, bu yönde tedbir kararı verilmesini, tecavüzlü ürünlerin toplanarak imhasını, kararın ilanını ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi, 39.000 TL manevi tazminatın tecavüz tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davacının tasarımlarının harcı alem olduğunu, tasarıma tecavüzün söz konusu olmadığını, üretim ya da satışını yapmadıklarını, davacının maddi manevi zararının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının internet sitesinde davacının kataloğunda bulunan 2010/05004 nolu tasarıma ait fotoğrafın aynen yer aldığı ve müşterilerine kendi ürünüymüş gibi icapta bulunulduğu, bu haliyle davalının eyleminin KHK'nin 48. maddesine aykırılık suretiyle tasarıma tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu, davalının bu ürünün üretilmediği ve satılmadığına ilişkin savunmalarına itibar edilmediği, tazminat hesabında davalının kayıtlarının açık ve yeterli olmadığı, ancak davacının kar yoksunluğunun bilirkişilerce hesap edildiği, ayrıca olayın mahiyeti ve boyutları ile sonuçları dikkate alındığında davacının manevi tazminata da hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının internet ortamında ve sair şekilde davacıya ait tescilli 2010/05004 nolu tasarımı tanıtımlarında, ticarette kullanma suretiyle tecavüzünün durdurulmasına, giderilmesine, bu konuda gerekli işlemlerin yapılmasına, mevcutsa tecavüzlü ürünlerin, katalogların, broşürlerin toplanarak imhasına, web ortamından kaldırılmasına, 1.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın 29/02/2012'den işleyen değişen oranlı ticari faiziyle davalıdan alınarak, davacı yana ödenmesine ve karar kesinleştiğinde hüküm özetinin ilanına karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıda yazılı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, tescilli tasarıma tecavüzün tespiti, meni ve tazminat istemine ilişkindir. Davacı, adına tescilli 2010/05004 ve 2010/05009 nolu tasarımlarının davalı tarafından haksız şekilde kullanıldığını ileri sürmüştür. Mahkemece, alınan bilirkişi raporlarında her iki tescilli tasarıma vaki tecavüz olup olmadığı yönünde değerlendirmeler yapılmış, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda da 2010/05004 nolu tasarımın davalı tarafından haksız ve izinsiz olarak ticari anlamda kullanıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafça 2010/05009 nolu tescilli tasarımına tecavüzün önlenmesi de talep edilmiş olmasına ve mahkemece uyuşmazlık konusu tasarım ile ilgili araştırma yapılmasına rağmen, kararda 2010/05009 nolu tasarıma vaki tecavüz talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamış, yerel mahkeme kararının taraflar yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 24/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.