Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8325 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11278 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 3. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 15/04/2016 tarih ve 2015/256-2016/454 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankadan kullanmış olduğu konut kredisi için kendisinden 27.169,09 TL komisyon bedeli ile dosya masrafı ve 26.222,00 TL erken kapama cezası tahsil edildiğini, tahsil edilen tutarların haksız olduğunu ileri sürerek kendisinden kesinti yapılan bu ücretlerin yasal faiziyle birlikte iadesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; kesinti yapılan paraların haksız şart niteliğinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının genel kredi sözleşmesi imzalayarak ticari kredi kullandığı, davaya konu işlemin tüketici işlemi olarak kabulünün mümkün olmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın ticari ilişkiden kaynaklandığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ... Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, kredi sözleşmesi nedeniyle dosya masrafı, komisyon ve başka adlar altında yapılan haksız kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.Taraflar arasında bağıtlanan kredi sözleşmesi dikkate alındığında, davacının konut alımı için kredi aldığı anlaşılmakta olup, sözleşme tarihinde yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketici Korunması Hakkında Kanun'un 3. 10/B. ve 21/3. maddelerine göre, konut kredisinin tüketici kredisi niteliğinde olduğunun kabulü ile davaya tüketici mahkemesince bakılması gerekirken, tüketici kredisinin ticari kredi olarak kabul edilmesi isabetli görülmemiş, bozmayı gerektirmiştirSONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 24/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.