MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/07/2011 tarih ve 2009/298-2011-574 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkiline ait taşınmazda bulunan seranın davalı ... şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, 23/02/2009 tarihinde meydana gelen dolu yağışı nedeniyle serada zarar oluştuğunu, müvekkilinin baskı altında kalarak ibraname imzalamak suretiyle 10.091,00 TL ödemeyi kabul ettiğini, ancak müvekkilinin zararın daha fazla olduğunu, ibranamenin baskı altında imzalanması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, 8.000,00 TL’nın mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini 14.704,20 Tl olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili, davacının ibraname imzaladığını ve konstrüksiyon zararının teminat dışı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece,iddia. savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacının ibranameyi müzayaka altında imzalad??ğı, gabin koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 14,704,20 TL’nın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, davacı sigortalıya müzayaka halinde bulunmasından faydalanılarak, ibraname imzalatılmak suretiyle sigorta bedelinin eksik ödendiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda belirtilen gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, BK'nun 21. maddesi anlamında gabinden söz edebilmek için, edimler arasında aşırı nispetsizlik (objektif unsur) ve zarara uğrayan tarafın müzayaka halinde olmasından veya hiffet yahut tecrübesizliğinden yararlanılması (sübjektif unsur), unsurların birlikte gerçekleşmesi gerekir. Bilindiği üzere müzayaka esas itibarıyla ciddi bir mali sıkıntı halini ifade eder. Bu açıklamalar ışığında, edimler arasında açık nispetsizlik bulunduğunun tespit edilmesi halinde, davacıya müzayaka halinde olduğunu gösteren delilleri sorularak, ibrazıhalinde somut olayda gabin olgusunun varlığının araştırılması, gabinin varlığının kabulü halinde MK’nun 2. maddesi de gözetilerek davacının zararının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu sebeple davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.