MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 22/11/2013 gün ve 2012/666 - 2013/560 sayılı kararı onayan Daire'nin 28/04/2015 gün ve 2014/9053 - 2015/5995 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin ... ile ... tarafından kurulup 24.09.1990 tarihinde tescil edildiğini, ...'nun ilk üç yıl için tek başına anasözleşme ile müdür tayin edildiğini, 20.09.1993 tarihinde yabancı ortağı davet etmeden geçersiz bir ortaklar kurulu kararı ile görev süresini üç yıl uzattığını, yabancı ortağın keşide ettiği 01.08.1996 tarihli ihtarname ile şirkete yeni bir müdür tayini için TTK'nın 538. maddesi uyarınca ortaklar kurulunun toplantıya çağrılmasını istediğini, ...'nun 16.08.1996 tarihli ihtarname ile toplantının 25.09.1996 tarihinde yapılacağını bildirdiği halde 03.09.1996 günü yaptığı ortaklar kurulu toplantısı ile görev süresini 20.09.2001 tarihine kadar uzattığını, 20.12.1993 tarihinde de yabancı ortağa haber vermeden ve davacı şirketi de ortak ederek davalı şirketi kurduğunu, yine ...'nun açıklanan şekilde yetkisiz olduğu dönemde 14.07.1994 tarihinde davacıya ait iki adet gayrimenkulü davalı şirkete satıp devrettiğini, 13.09.1996 tarihinde de gerçek değerinin 1/8'i oranında ve muvazaalı şekilde taşınmazlardan birisini diğer davalı ...'ye devrettiğini ileri sürerek, davalılar arasındaki bu son satış ve tescil işleminin iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.Davalı ... Ltd. Şti. temsilcisi savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Dava, davalılar arasındaki son satış ve tapuya tescil işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilamında, dava dışı ...’nun müdür seçildiği ve taşınmazları satacağından davacının büyük ortağının haberdar olup olmadığı, hatta taşınmazın ...’nun sorumluluğunda geçersiz şekilde satılmasını bekleyip satış parasının da bu büyük ortakça alınmasından sonra işbu davanın açılması yoluna gidilip gidilmediği ya da bu satış sonrasında fiili bir tasfiye işleminin yapılmış ve davacı şirketin büyük ortağının da bu satış bedelinden payına düşeni alıp almadığı hususlarının, diğer bir deyişle davacının satım işleminin öncesinde veya sonrasında iyi niyetli davranıp davranmadığının da incelenip değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda davacının, iddiasını ispatlayamadığı, hem davalı şirketin kuruluşundan, hem de dava konusu taşınmazın satışından davacının haberdar olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Ancak, mahkemece davanın reddine gerekçe yapılan dava dışı ...'nın beyanında geçen dava konusu parselin satışını vekaleten yapan tanık ... dava konusu 1875 nolu parsel için bir bedel ödenmediğini, hesaba yalnızca girdi çıktı yapıldığını ayrıntılı olarak beyan etmiştir.Öte yandan, davacı tarafından davalılar arasında yapılan 2. satışın iptalinin istenilmesi ve davacının % 90 oranında ortak olduğu davalı şirket adına tescilinin talep edilmesi de uyulan bozma ilamı çerçevesinde iyi niyet ilkelerine aykırı bir davranış olarak kabul edilemez. Yine 1874 nolu parselin davacı tarafından dava konusu edilmemesinin davacı aleyhine yorumlanamayacağı ve bu hususun da TMK'nın 2'nci maddesi kapsamında değerlendirilmeyeceği de açıktır.Bu durumda, mahkemece uyulan bozma ilamı çerçevesinde uyuşmazlığın ele alınıp gerektiğinde tüm tanık beyanları ve kanıtların hep birlikte değerlendirilmesi gerekip kararın açıklanan gerekçeyle bozulması gerektiğinden davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüyle Dairemiz'in 28.04.2015 gün ve 2014/9053 Esas, 2015/5995 K.sayılı onama ilamının ortadan kaldırılarak mahkeme kararının davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemiz'in 28.04.2015 gün ve 2014/9053 Esas, 2015/5995 K.sayılı onama ilamının ortadan kaldırılarak kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 20/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.