Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8292 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2295 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 43. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/02/2014 tarih ve 2013/20-2014/46 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 18/10/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekilleri Av. ... ile Av. ..., davalılardan ... Ltd. Şti. vekili Av. ..., ... ve ... Ltd. Şti hariç tüm davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, davalılar ..., ..., ... ve ...'in ... San. Tic. A.Ş'nin anasözleşme uyarınca A Grubu müvekillerinin ise 01.07.2009 tarihli Hisse Alım Sözleşmesi gereğince B ve C Grubu hissedarları olduğunu, aynı tarih itibari ile müvekillerinin gerçek kişi davalıların A Grubu hissedar olarak ortak olduğu ... San. A.Ş. ile ..., ... ve ...'in yine A Grubu hissedarlar olarak ortak olduğu ... San. ve Tic. A.Ş'de toplam %50 pay ile ortak olduğunu, davacıların ortak olduğu bu üç şirketin ... A.Ş., A.Ş. ve ... A.Ş.) hakim ortaklarının aynı olması ve şirket yönetim organlarının çoğunlukla aynı kişilerden oluşması, yönetim kurulu toplantılarının aynı tarihlerde yapılarak şirketler için aynı kararların alınması ve aynı alanlarda faaliyet göstermeleri açısından bir Adi Ortaklık oldukları, ortaklık şirketlerinin iş sahalarının krom madenleri olduğunu, şirkete gerekli makine ve ekipmanların kiralanması için görüşmeler sonucunda A Grubu hissedarların ortaklığı olan “... Grup'un şirketlerinden” bu makine ve ekipmanların piyasadaki kira bedellerinin yarı fiyatına kiralanabileceği taahhüdünün alındığını, bu taahhüdün 28.08.2009 tarihli toplantı tutanağında da sabit olduğunu, buna göre de davalı şirketlerle makine kiralama sözleşmeleri imzalandığını, yapılan araştırmalar sonucunda 2009, 2010 ve 2011 yılları için ödenen kira bedellerinin piyasa fiyatlarının çok üzerinde olduğu şüphesi doğması üzerine ... A.Ş'den makine kiralama fiyat listesi talep edildiğini, 20.11.2012 tarihli “2012 Makine Kiralama Fiyat Teklif Listesi” ile karşılaştırıldığında davalıların verdiği fiyatların fahiş olduğunun anlaşıldığını, TTK'nın 555/1. maddesi uyarınca müvekillerinin fahiş fiyatlandırma nedeniyle şirketin uğradığı zararın tazminini talep etme ve zararın şirkete ödenmesini talep hakları olduğunu, davalı gerçek kişilerin kurucu ortak ve yönetim kurulu üyesi olmaları nedeni ile pay sahipleri ve şirkete karşı sorumlu olduklarını, davalı durumundaki ... Grup şirketlerinin eylemlerinin de sözleşmeye ve borca aykırılık teşkil ettiğini, davalı gerçek kişiler ile ekonomik çıkar birliği içinde olduklarını ileri sürerek, ekipman kiralama sözleşmelerine ilişkin fahiş olan fiyat farkının tacirlerin borçlarının ticari olması kuralı çerçevesinde her bir fatura için düzenleme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ... A.Ş' ye iadesine, bu fahiş fiyatlandırma nedeni ile şirketin uğradığı müspet zararın tazmini, tüm bu kalemler için fazlaya ilikşin haklar saklı kalmak üzere 10.061.975-TL'nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 23.05.2013 tarihli cevaba cevap dilekçesinde ve 09.12.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında tazminatın müvekkillerine ödenmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, kira sözleşmelerinden doğan tüm uyuşmazlıklara bakmakla görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olduğu, iddianın ileri sürülüş biçimine göre dava konusu zarar dolaylı zarar olup şirkete verilmesinin istenmesi gerektiği, davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde hükmolunacak tazminatın tarafların hissedarı bulunduğu ... San.ve Tic. A.Ş'ye ödenmesi yönünde talepte bulunmuş olmasına rağmen HMK'nın 141. maddesi kapsamında dosyaya sunmuş olduğu cevaba cevap dilekçesi ile hükmolunacak tazminatın doğrudan davacı hissedarlara ödenmesi şeklinde talebini değiştirdiği gerekçesiyle davalı yönünden mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi bulunduğuna, karar keşinleştiğinde ve talep halinde bu davalılar ile ilgili dava dosyasının tefrik edilerek görevli ... Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, davalılar ..., ..., ... ve ... açısından ise aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı gerçek kişiler yönünden verilen karara karşı davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile davalı gerçek kişiler yönünden verilen kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.2- Mahkemece, davalı şirketler yönünden dosyanın tefriki ile verilen görevsizlik kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, her ne kadar mahkemece davalı şirketler yönünden açılan davada, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile dosyanın tefrik edilerek görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmişse de; davacılar ile davalılar arasındaki uyuşmazlığın davalı şirketlerin yüksek bedelle ekipman kiralama sözleşmesi tanzim ederek dava dışı şirketi zarara uğrattıkları iddiasına dayandırıldığı, bu haliyle dosyanın tarafları arasında kira sözleşmesinin mevcut olmadığı ve uyuşmazlığın 6762 sayılı TTK'nın 309'uncu maddesi kapsamında tazminat istemine ilişkin olduğu gözetilerek işin esasına girilmek suretiyle sonuca gidilmek gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş görevsizlik kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı gerçek kişiler yönünden verilen karara karşı davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile davalı gerçek kişler yönünden verilen kararın ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı şirketler yönünden verilen görevsizlik kararına karşı davacılar vekilinin, davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin ve davalı ... A.Ş, ...Tic. Ltd. Şti., ... ve San. Tic. A.Ş, ... A.Ş., ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile görevsizlik kararının davacılar ve mümeyyiz davalı şirketler yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin herbir taraftan alınıp yekdiğerine verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı gerçek kişilerden alınmasına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davacılar ve mümeyyiz davalı şirketlere iadesine, 20/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.