Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8232 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6917 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/12/2015 tarih ve 2014/1199-2015/777 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili kurum sigortalısının geçirmiş olduğu iş kazası sonucu vefatı nedeniyle uğranılan zararın tahsili için ... 21. İş Mahkemesi'nin 2013/433 E. sayılı dosyası ile ... A.Ş. aleyhine açılan davada şirketin ticaret sicilden terkin edildiği anlaşıldığından taraflarına ihya davası açmak üzere süre verildiğini ileri sürerek, şirketin ihyasını talep ve dava etmiştir.Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili, müvekkilinin TTK uyarınca işlem yaptığını, davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlemi bulunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu tutulamayacağını savunmuştur. Diğer davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin sicilden re'sen terkin edildiği, davacı tarafından şirket aleyhine açılan dava sonucunda şirketi borçlandırıcı bir karar çıkma ihtimali olduğundan şirketin yeniden ihyası ile usulüne uygun olarak tasfiyesi gerektiği gerekçesiyle, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın kabulü ile, şirketin ihyası ve ticaret siciline yeniden tesciline, tasfiye işlemlerini yapmak üzere tasfiye memuru atanmasına, durumun tescil ve ilanına, diğer davalılar re'sen terkin edilen şirketin son yönetim kurulu üyeleri olup, pasif husumet ehliyetleri olmadığından aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin edilen anonim şirketin ihyası istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir. Ancak, her ne kadar davacı tarafça ihyası talep edilen şirket hakkında ... 21. İş Mahkemesi’nin 2013/433 Esas sayılı dosyasında açılan davada yargılamaya devam edilebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden bahisle işbu dava açılmış ise de, dosya kapsamından davanın şirketin terkin tarihinden önce açılmış bir dava olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Oysa, ihyası istenilen şirket hakkında terkinden önce açılmış bir dava var iken terkin işlemi yapılması 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesine aykırı olup, yapılacak tasfiye işlemi de yasaya uygun olmayacağından mahkemece sadece ihya kararı vermekle yetinmek gerekirken tasfiye memuru da atamak doğru olmayacaktır. Bu itibarla, mahkemece öncelikle açılan davanın şirketin terkin tarihinden önce açılıp açılmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, anılan husus nazara alınmaksızın eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 18/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.