Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8218 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10178 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/02/2015 tarih ve 2014/727-2015/116 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ...Ş. vekili ile ... Bankası A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... ... Bankası A.Ş. ... Şubesi'nin müşterisi olduğunu ve ticari işlemlerinin hemen hepsini internet bankacılığı yolu ile gerçekleştirdiğini ancak, 30/01/2009 tarihinde bilgisi dışında, döviz hesabında bulunan USD'nin satılarak, TL hesabındaki para ile birlikte 40.000,00 TL'ye tamamlandığını ve hiçbir ilişkisinin bulunmayıp, tanımadığı davalı ...'un ... Bankası A.Ş. ... Şubesi'ndeki hesabına aktarıldığını, davalı ... ... Bankası A.Ş.'nin bu işlemin gerçekleşmesinden sonra müvekkilini araması üzerine dolandırıcılıktan haberdar olduğunu, daha sonra davalı ... Bankası A.Ş. ile gerekli önlemlerin alınması için irtibata geçen müvekkilinin işlemin kendisi tarafından yapılmadığını bildirerek, suç duyurusunda bulunduğunu ayrıca, paranın aktarıldığı ... Bankası A.Ş. Şubesi ile Genel Müdürlüğü'ne 11/02/2009 tarihli ihtarnamelerle başvurarak davalı ...'ın hesabına aktarılan paranın iadesini istediğini ancak, bir sonuç alamadığını zira, ... ... Bankası A.Ş. tarafından gönderilen 26/02/2009 tarihli yazı ile, davalı ...'ın paranın aktarıldığı banka şubesine borçlu olduğu ve bu borcundan dolayı hesabına aktarılan paranın neredeyse tamamının şube tarafından haczedildiğini ve iade edilmeyeceğini öğrendiğini, müvekkilinin zararından, objektif özen yükümlülüğü nedeniyle davalı ... Bankası A.Ş, paranın rıza dışı aktarıldığının ve bankaların kendi aralarında sahte EFT işlemlerini düzenleyen sistemi ile kendisine bildirilmesine rağmen parayı iade etmeyen ... Bankası A.Ş., ile paranın hesabına aktarılmasıyla sebepsiz zenginleyen davalı ...'ın sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 40.000,00 TL'nin 30/01/2009 tarihinden itibaren bankalar arası gecelik işlemlere uygulanan gecelik faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ...Ş. vekili, davalı ...’ın ... Şubesi'nin müşterisi olup, banka işlemlerinden dolayı borcunun bulunduğunu, davalının hesabına fatura bedeli karşılığı 30/01/2009 tarihinde davacının hesabından 40.000,00 TL EFT yapıldığını, bu bedelin 30.000,00 TL’sinin bankaya olan borcundan dolayı bloke altına alındığını, 10.000,00 TL’sinin ise davalı ...'a ödenmesi esnasında tekrar hesaba yatırıldığını, bu bedelle ilgili olarak alınan tedbir, haciz kararlarının müvekkili tarafından hemen işleme konulduğunu, müvekkilinin kötü niyetinden, herhangi bir kusur ve sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... Bankası A.Ş. vekili, müvekkilinin kullanmış olduğu internet bankacılığı sisteminin son derece güvenli olduğunu, herhangi bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, internet bankacılığı işlemlerinin kişiye ait kişisel bilgiler kullanılarak yapıldığını, bu bilgilerin bankacılık sisteminden alınmasının teknik olarak mümkün olmadığını, dava konusu bedelin ... Bankası A.Ş. tarafından iade edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., davacının hesabından yapılan EFT'den haberinin ve konu ile ilgili bilgisinin bulunmadığını, olay gününden önce sahibi olduğu teknesini sattığını, anlaşma gereği satış bedelinin bir kısmının devirden önce hesabına yatırılacak olduğundan olay günü hesabında paranın olduğunu öğrenince alıcı tarafından gönderildiğini sanarak 10.000,00 TL'sini çektiğini ancak, hemen akabinde alıcıyı arayıp, paranın neden az olduğunu sorduğunda parayı onun göndermediğini öğrenmesi üzerine bankadan hiç çıkmadan parayı geri yatırıp paranın nereden geldiğini araştırdığını ancak, öğrenemeyince 09/02/2009 tarihinde bankaya başvurarak havaleyi kabul etmediğini, gönderen şahsa iadesini talep ettiğini, meydana gelen olayda herhangi bir kötüniyet, kusur ve sorumluluğu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının internet şifre ve parolalarının 3. kişilerce ele geçirilmesi neticesinde, istemi dışında internet bankacılığı kullanılarak 40.000,00 TL'sinin başka hesaplara havale edildiği, internet bankacılığını kullanan tüm kullanıcıların bilgisayar uzmanı olmadığı ve olması da beklenmediğinden yeterince tedbir ve önlem alamayacakları, alsa dahi güncel tehditlere karşı yeterince kendilerini koruyamayacakları, internet bankacılığı hususunda uzman ve yetkin taraf olarak bankayı düşünmenin doğru olacağı, bu bakımdan davalı bankanın, internet bankacılığı hizmetine yönelen bu tip tehditlere karşı güncel teknolojileri takip ederek, yeni gelişmeleri sistemlerine entegre edip, mudileri tarafından kullanılmasını sağlaması, hatta yeri geldiğinde internet bankacılığı kullanan tüm mudilerini bu uygulamaları kullanmasını mecbur tutması gerektiği, diğer davalı ...Ş.'nin ise, hesap sahibinin paranın iade edilmesini yazılı olarak bildirdim beyanı ile ... ... Bankası A.Ş. tarafından olay günü sistemi dahilinde online olarak bilgilendirildiği ayrıca, icra nezdinde bloke kararının olay gününden daha sonra tesis edilmiş olması hususları ile diğer davalının da, hakkında sürdürülen ceza yargılaması neticesinde mahkumiyetine karar verilip, hükmün onandığı hususları nazara alındığında her üç davalının ihmal ve kusurlarının uyuşmazlık konusu zararın oluşmasına katkısının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 40.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı ...Ş. ile ... ... Bankası A.Ş. vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... ... Bankası A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2- Davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, davalı ... ... Bankası A.Ş. nezdinde açılmış olan hesapta bulunan paranın davacının bilgisi ve izni dışında internet yolu ile yapılan işlemler sonucu diğer gerçek kişi davalı hesabına EFT yapılması suretiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, bankalar kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmekle yükümlüdür. (4491 sayılı Yasa ile değişik 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 10/4 ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 61. maddesi). Bu tanımlamaya göre, mevduat ödünç ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. BK'nın 306 ve 307. maddeleri uyarınca ödünç alan, akdin sonunda ödünç verilen parayı eğer kararlaştırılmışsa faizi ile iadeye mecburdur. Aynı Yasa’nın 372/1. maddesi uyarınca usulsüz tevdide paranın nef’i ve hasarı mutlak şekilde saklayana geçtiği için ayrıca açıklamaya gerek kalmadan saklayan bu parayı kendi yararına kullanabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, usulsüz işlemle çekilen paralar aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağı aynen devam etmektedir. Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, usulsüz işlemin gerçekleşmesinde davalı ...Ş.’nin de kusurlu olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, davacı ile bu davalı arasında internet bankacılığı ile ilgili bir sözleşme bulunmadığı gibi, dava konusu iddia edilen zarar, aslında diğer davalı ... ... Bankası A.Ş'nin zararıdır. Davacının alacak talebini de, akidi olan bu bankaya yöneltmelidir. Şayet usulsüz işlemde davalı ...Ş.’nin bir kusuru mevcut ise, bu hususu ileri sürme hakkı, mevduatı saklamakla yükümlü, zarar gören davalı ... ... Bankası A.Ş.’ne aittir. Bu durum karşısında, davacının açtığı işbu davada davalı ...Ş.’ne husumet düşmeyeceği nazara alınarak anılan davalı yönünden davanın husumetten reddine karar vermek gerekirken davacı zararından sorumlu olduğundan bahisle davanın bu davalı yönünden de kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... ... Bankası A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ... Bankası A.Ş. yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı ...Ş'ye iadesine, aşağıda yazılı bakiye 2.049,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ... ... Bankası A.Ş'den alınmasına, 18/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.