Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8172 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 733 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 40. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 22/10/2013NUMARASI : 2013/229-2013/229Taraflar arasında görülen davada İstanbul 40. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/10/2013 tarih ve 2013/229-2013/229 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, tarafların İG A. T.Ltd. Şti.'nin ortağı ve müdürleri olduklarını, şirketin 17.01.2012 tarihinde tescil edildiğini, 03.01.2012 tarihinde ise ön sözleşme imzaladıklarını, davalıya bu kapsamda 165.000 USD ödediğini, ilk bir yıl içinde ortaklardan herhangi birinin vazgeçmesi durumunda alınan meblağın geri iade edileceğini, 03.08.2012 tarihli ihtarname ile şirket ortaklığından ayrılmak istediğini ve 165.000 USD miktarın geri iadesini istediklerini, davalının ortaklıktan çıkmalarına ilişkin herhangi bir işlem yapmadığını, kendilerini şirketten uzaklaştırdığını, bilgi ve belgeleri incelemelerine izin vermediğini ileri sürerek, ortaklıktan ayrılmasına izin verilmesini, 165.000 USD miktarın müvekkiline geri ödenmesini talep ve dava etmiş, sonradan ortaklıktan çıkma isteminin muhatabının şirket, alacak isteminin muhatabının davalı Ali olduğunu belirtmiş, mahkemece davalı Ali'ye yönelik alacak istemi esas dosyadan terik edilerek işbu davanın esas numarasını almıştır. Davalı vekili, müvekkilinin kıymetli taşların kesicilerinin üretimi konusunda bilgi sahibi olduğunu, 03.01.2012 tarihli ön sözleşmeye göre davalının bu konudaki bilgi, tecrübe ve birikimini davacı ile paylaşacağını, kendilerine ait diğer şirketin teçhizatlarını yeni kurulacak şirkete devredeceğini, buna karşılık ta davacının 300.000 USD ödeyeceğini, halen 150.000 USD borcu bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ihtilafa konu 03.01.2012 tarihli sözleşmenin şirket anasözleşmesi olmadığı, şirketin kurulmasından önceki ön sözleşme niteliğinde bulunduğu, davanın TTK'nın 4. maddesine göre mutlak ticari dava olmadığı, tarafların tacir sıfatına haiz bulunmadıkları gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Ancak, davacı taraf, davalı ile beraber dava dışı İG. A. T.Ltd. Şti.'nin ortakları olduklarını, şirket kurulmadan önce 03.01.2012 tarihinde ön sözleşme yaptıklarını, bu kapsamda 165.000 USD davalıya ödediğini, sözleşmeye göre ilk bir yıl içinde ortaklardan herhangi birinin vazgeçmesi durumunda alınan şeylerin iade edileceğini ileri sürerek işbu davayı açmış, davalı taraf ise ön sözleşme gereğince bilgi, tecrübe ve ticari sırlarını davacı ile paylaşacaklarını, yine davalının sahibi olduğu diğer şirkete ait teçhizatların yeni kurulacak şirkete devredileceğini, bunlara karşılıkta davacının 300.000 USD ödemede bulunacağını savunmuş olup, tarafların karşılıklı beyanları ve dosya kapsamına göre anılan ön sözleşmenin TTK'nın 588. maddesi uyarınca limited şirketin kuruluşu amacıyla düzenlendiği, şirket ortağının diğer şirket ortağına açtığı alacak davası şeklinde talepte bulunulduğu, davanın TTK'nun ikinci kitabında düzenlenen şirketler hukukundan kaynaklandığı, TTK'nın 4. maddesine göre ticari dava niteliğinde olduğu nazara alınarak, işin esasına girilip neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle asliye hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: 1-Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.