MAHKEMESİ : İZMİR (KAPATILAN) 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 18/03/2014NUMARASI : 2014/49-2014/102Taraflar arasında görülen davada İzmir (Kapatılan) 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/03/2014 tarih ve 2014/49-2014/102 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 05/05/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. B. K. Y. ile davalı vekili Av. A.. M.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirkete gümrükleme hizmeti verdiğini, 31/12/2008 tarihinde sözleşme süresinin sona erdiğini, davalının müvekkiline 88.630,47 TL borcu bulunduğunu, cari hesap mutabakat metninin maddi hata ile hazırlandığını, bağlayıcılığının bulunmadığını ileri sürerek, şimdilik 8.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; ıslahla 85.630,47 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili, cari hesap mutabakatının geçerli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce davalı yararına bozulmuş, bozmaya uyulmuş ve bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, gümrükleme hizmet sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairemizce, davalının yevmiye defteri usulüne uygun olmasa dahi aleyhe delil teşkil etmekte ise de, bu defterde aleyhe delil olmayıp davacı tarafın yevmiye defterleri dışındaki defterleri usulüne uygun tutulmadığından ve davalının ibraz ettiği mutabakat metninin aksi de ispat edilmediğinden, davanın reddine karar verilmesi gerektiğine işaretle bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme istemi de bir işletmenin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduklarından bahsedebilmek için 6762 sayılı TTK'nun 66 ncı maddesinde sayılan defterlerin tamamının tasdik işlemlerinin yerine getirilmiş olmasının gerekmesine ve davacı şirketin kebir defterinin kapanış tasdikinin yapılmamış olmasına işaretle de davacı vekilinin karar düzeltme iste mi de reddedilmiştir. Ancak, anılan Kanunun 71 ncı maddesi hükmü uyarınca defter kebirin yalnızca açılış onayının yaptırılmasının yasal zorunluluk olduğu, kapanış tasdikine gerek bulunmadığı açıktır.Bu bağlamda davalının ibraz ettiği mutabakat metnindeki tarihde nazara alındığında taraflar arasındaki ilişkinin mutabakat metnini aşar şekilde devam ettiği de bilirkişi raporu ile saptanmıştır.Bu bağlamda davacının defterlerinin usulüne uygun tasdiklerinin bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup, esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir. Her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş ise de yukarıda yapılan açıklamalar ve saptamalar çerçevesinde Dairemiz bozma ilamının maddi hataya dayalı ve maddi hatanında usuli kazanılmış hakkın istisnalarından birisi olduğu, bu nedenle maddi hataya dayanan bozma kararına uyulması ile usulü kazanılmış hakkın doğmayacağı da aşikardır.O halde mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde taraf defterleri değerlendirilerek uyuşmazlık ele alınmak ve sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.