MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 15. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/12/2012NUMARASI : 2011/1692-2012/2185Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27.12.2012 tarih ve 2011/1692-2012/2185 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin yürüttüğü sigorta aracılık hizmetleri kapsamında davalı adına çeşitli sigorta poliçeleri tanzim ettiğini, davalının prim borçlarını ödememesi üzerine, asıl sigortacı şirket ile aralarındaki cari hesap sözleşmesi gereğince borcun müvekkili tarafından ödendiğini, davalı aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, borçlu davalının haksız itirazının iptaline, icra takibinin devamına, alacağın %40'ından aşağı olmamak üzere İİK uyarınca tazminata, masraf, T.C. Merkez Bankası avans faizi ve vekillik ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, Türk Ticaret Kanunu'nun 1268. maddesine göre sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebelerin iki yılda müruruzamana uğradığını, bu nedenle zamanaşımı itirazlarının mevcut olduğunu, ayrıca borcun ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, Türk Ticaret Kanunu'nun 1268 maddesine göre sigorta mukavelesinden doğan her türlü davanın 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, davacının alacağına dayanak gösterdiği son poliçenin başlangıç tarihinin 12/04/2005 olduğu, icra takip tarihinin ise 13/11/2007 olduğu ve iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, davalı tarafın süresinde sunmuş oduğu zamanaşımı itirazının kabulü ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.1- Uyuşmazlığın vekaletsiz iş görme hükümlerinden kaynaklandığı hususunun gözden kaçırılarak, davanın sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından bahisle, somut olayda uygulama yeri bulunmayan TTK'nın 1268. maddesi uyarınca iki yıllık zamanaşımı süresininin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.