Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8092 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11518 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 24/01/2013NUMARASI : 2010/295-2013/38Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/01/2013 tarih ve 2010/295-2013/38 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya vermiş olduğu nakliye hizmetine karşılık toplam 7 adet 59.950 USD bedelli fatura düzenlediğini, davalının söz konusu borcu ödememesi üzerine davalı hakkında Bakırköy 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/10837 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, davalının %40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının vermiş olduğu nakliye hizmetlerine karşılık tüm bedellerin davalı tarafından davacıya ödendiğini beyanla davanın reddine, davacının %40'tan az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm kanıtlara göre davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davacının alacağını ispatlamakla yükümlü olduğu, bu anlamda bilirkişi incelemesi yapılabilmesi için gerekli olan ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, verilen kesin süre içerisinde davalının ticari defterlerini inceletmek istediklerine dair beyanda da bulunmadığı, taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılamadığından, davacının takip konusu faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığı, davacının yemin deliline de dayanmaması karşısında davanın ispatlanamadığı, her ne kadar davalı tarafça bir takım ödeme belgeleri sunulmuş ve bunlardan bir kısmı davacı tarafça kabul edilmiş ise de; toplam 18.600 USD'lik ödemelerin takibe konu faturalara ilişkin olup olmadığı tespit edilemediğinden bu ödemelerin takip konusu faturalara ilişkin olması ihtimali halinde dahi 18.600 USD'lik kısımla ilgili davanın, hukuki yararın bulunmaması nedeni ile reddi gerekeceği,bununla beraber davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin de koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın ve kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, taşıma ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davalı, taşıma hizmetine ilişkin tüm bedellerin ödendiğini savunmuş olup buna ilişkin ödeme belgeleri sunmuştur.Davacı ise davalı tarafından yapıldığı savunulan 18.600 USD 'lik ödemeyi kabul etmiş,bunun dışındaki ödemeleri kabul etmediğini beyan etmiştir.Mahkemece,ispat yükünün davacıda olduğu benimsenerek davacının defter ve kayıtlarının ibrazı ve davacı tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği üzerinde durularak davacının defterleri ibrazdan kaçındığının kabulü ile yemin teklifi de hatırlatılarak davacının yemin deliline dayanmaması karşısında da davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Oysa, dava konusu nakliye bedelinin ödendiği davalı tarafından savunulmuş olup, bağlantılı bileşik ikrar niteliğindeki bu savunmanın davalı tarafından ispatı gerekir.Bu durumda mahkemece,ispat yükünün davalıda olduğu kabul edilerek davalı delillerinin toplanması,davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde de bilirkişi incelemesi yaptırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken ispat yükü yanlış değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış,kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.