Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7998 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18661 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 19/06/2012NUMARASI : 2010/699-2012/332Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19.06.2012 tarih ve 2010/699-2012/332 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 29.04.2014 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. M.S.A. ile davalı asil A.. E.. ve davalı vekili Av. F.. G.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, davalının müvekkili şirketteki hissesinin %16'sını devretmek istediğini, bu amaçla müvekkili Ö.. D.. ile 26.05.2008 tarihli protokolün imzalandığını, bu protokolde müvekkili H. D.'in aynı zamanda kızı Ö.. D..'in vekili olarak yer almış ise de protokolün 3.C maddesine göre davalıya ait hisseleri H. D.'in şahsına devrinin kararlaştırıldığını, anılan protokole göre davalıya 26.05.2008 tarihinde 500.000,00 USD peşin ödeme yapılması, 26.05.2009 ve 26.05.2010 vadeli her biri 250.000,00 USD lik iki adet senet karşılığında davalı A.'nin D. A.Ş'deki %16 hissesini Hü. D.'e devretmeyi, sözleşme eki listedeki makine ve araçları müvekkili D. A.Ş'ye vermeyi taahhüt ettiğini, 28.05.2008 tarihinde 500.000,00 USD'nin peşin olarak ödendiğini, yine tanzim tarihi bulunmayan 30.05.2009 ve 30.06.2010 vadeli iki adet 250.000,00 USD lik bononun davalıya teslim edildiğini, sonra müvekkili şirket yöneticisi H. D. tarafından düzenlenen tutanak ile bonoların tanzim tarihlerinin 30.05.2008 olduğunun kabul edildiğini, ayrıca devir bedeline karşılık Ö. Ltd.Şti. tarafından keşide edilip müvekkili D. A.Ş. tarafından ciro edilen toplam 100.000,00 USD bedelli dört ayrı bononun davalıya teslim edildiğini, davalının edimlerinden sadece hisse devrini gerçekleştirdiğini, emtia devrinin bugüne kadar yerine getirilmediğini, karşılıklı ihtarların sonuçsuz kaldığını, devrin yapılmadığını, davalının bu makine ve araçları devir borcu olduğunu kabul ettiğini, ancak bu güne kadar ne yetki verdiği finans müdürü Serdar'ın, ne de kendisinin devri gerçekleştiremediğini, davalının bu makine ve ekipmanları devrinin mümkün olmayıp bu malların ortağı olduğu İmar Ltd. Şti'ne ait olduğunu, bunların da leasing ile alındığını, üzerlerine haciz konulduğunu, davalının teslim borcunu yerine getirmediği gibi icra takibi başlattığını, ifa imkansızlığı olduğunu, yerine getirilmeyen bölüm bakımından devir bedelinden tenzili zorunluluğu doğduğunu, yapılan araştırmaya göre devir tarihindeki emtia piyasa fiyatlarının 500.000,00 USD olduğunu, bu durumda verilen iki adet bono ve 4 adet müşteri bonosunun ifa imkansızlığı ve edimin yerine getirilmemesi nedeni ile bedelsiz kaldığını ileri sürerek, icra takibine konulan toplam 500.000 USD bedelli bonolar ile teminat olarak verilen toplam 100.000 USD tutarlı bonolar bakımından davacıların davalı A.. E..'e borçlu olmadıklarının tespitine, icra takiplerinin iptaline, teminat olarak verilen bonoların iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, yanlar arasında bir hisse devir protokolü yapıldığını, protokol ekinde malzemelerin devir borcunun yerine getirilmediği iddiasının doğru olmadığını, bahsi geçen protokolde müvekkilinin tek başına imza atmadığını, protokolde bahsi geçen araç ve makinelerin sahibi olan ve protokolde adı geçen İ. Ltd. Şti'nde davalı müvekkilinin diğer ortağı H. D.'in (aynı zamanda D. A.Ş'nin de o zamanki tek imza yetkilisi) ile birlikte imzaladığını, dava dışı H. D. tarafından da rahatlıkla ve kesinlikle devredilebilecekken bunun yerine bu davanın açıldığını, müvekkiline bildirim yapılmadığını, bunun yanında dava dışı H. D.'in bazı malzemeleri de kendi imzası ile üçüncü şahıslara sattığını, geriye kalan malzemelerin devredilmemesindeki sorumluluğun Hayrullah Dinçer ve kötüniyetli davacı H. D. olduğunu, malzemelerin sözleşme tarihinden itibaren davacı D. A.Ş'nin emrine bırakıldığını, halen davacı tarafından kullanıldığını, 4 adet senedin de A.. E..'e olan nakit borç karşılığında verildiğini, D. A.Ş. yetkililerinin malzemeleri üçüncü şahıslara borçları sebebi ile haciz korkusu ile almadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı Ö.. D..'in takip dosyalarında taraf olmadığı ve takip dosyası dayanağı bonolar ile 25.000,00 USD bedelli toplam 100.000,00 USD bedelli bonolarda keşideci-avalist-ciranta olarak yer almadığı, bu davacının davada sıfatının bulunmadığı, teminat olarak verildiği ileri sürülen dört ayrı bononun incelenmesinde keşidecisinin Ö. Ltd. Şti., lehtarın D. A.Ş. olduğu, D. A.Ş'nin beyaza cirosu ile davalı A.. E..'e geçtiği, bonolarda bonoların teminat amaçlı verildiğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, teminat amaçlı olarak verildiği ve bedelsiz kaldığına ilişkin iddianın kesin deliller ile ispatlanması gerektiği, buna ilişkin delil sunulmadığı, yemin teklif edilmediği, davacılardan H. D. ve D. A.Ş'nin davaya konu 4 adet bonoya ilişkin bedelsizlik iddiasının ispatlanmadığı, taraflar arasında hisse devri protokolünün varlığı, hisse devir protokolüne göre davalı A.. E..'in D. A.Ş'deki hisselerinin davacı H. D.'e devrettiği, hisse devir protokolüne ekli araç ve malzemeleri dava tarihi itibari ile devrinin gerçekleştirilemediği konusunda bir uyuşmazlık olmadığı, protokole ekli araç ve malzeme listesindeki menkul malların dava tarihi itibari ile bir kısmının davadan önce, dava dışı İ. Ltd. Şti. tarafından satıldığı, bir kısmının leasingli olduğu, leasinglerin devam ettiği, mülkiyetlerinin dava dışı leasing firmalarına ait bulunduğu, üzerlerinde farklı takip dosyaları üzerinden hacizler olduğu, davacılara devri imkanının ortadan kalktığı, bedellerinin hisse devri protokolü tarihi itibari ile piyasa rayiçlerine göre 972.000,00 TL bulunduğu, bu durumda takip dayanağı iki adet bonoda bedelsiz kaldığı gerekçesiyle teminat olarak verildiği iddia edilen senetlerle ilgili olarak borçsuzluğun tespitine ilişkin davacıların talepleri ile davacı Ö.. D..’in diğer bonolardan ve takiplerden dolayı borçsuzluğunun tespitine ilişkin talebinin reddine, davacılardan H. D. ve D. A.Ş'nin Ankara 27. İcra Müdürlüğü'nün 2010/9379 ve Ankara 8. İcra Müdürlüğü'nün 2009/16627 Esas sayılı dosyaları dayanağı 30.05.2009 ve 30.05.2010 vadeli her biri 250.000,00 TL bedelli bonolardan ve takiplerden dolayı davalıya borçsuzluklarının tespitine, diğer istemlerin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, anonim şirket hissesi ile makine ve ekipmanların devrine ilişkin olarak düzenlenen protokol uyarınca, makine ve ekipmanların devredilmediği, devir bedeli olarak verilen bonoların bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.Davacılar ile davalı arasında, davalının davacı anonim şirkette bulunan hisselerinin davacı H.D.'e, listelenen makine ve ekipmanların da davacı şirkete devrine ilişkin protokol düzenlendiği, anılan protokol uyarınca davalıya 500.000 USD ödendiği, bakiye devir bedeli için kendisine bonolar verildiği, davalının şirket hisselerini davacı H. D.'e devir ettiği, ancak öncesinde ve dava tarihi itibariyle taahhüt ettiği makine ve ekipmanları davacı şirkete devir etmediği, kararlaştırılan devir bedelinin ne kadarının şirket hissesine ne kadarının ise makine ve ekipman karşılığı olduğunun belirlenmediği hususları uyuşmazlık konusu değildir. Mahkemece, davalının makine ve ekipmanları devir edimini yerine getirmediği, bu edim itibariyle ifa imkanının ortadan kalktığı kabul edilip, devir tarihi itibariyle değerleri tespit ettirilip yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili, devir edilemeyen makine ve ekipmanların devir tarihi itibariyle değerlerini belirleyen bilirkişi raporunun tespitlerinin fahiş olduğunu, gerçeği yansıtmadığına yönelik uzman görüşü de ekleyerek esaslı itirazda bulunmuştur. Ancak, mahkemece bu itiraz üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu durum karşısında, davalı vekilinin devir edilemeyen makine ve ekipmanların devir tarihi itibariyle değerlerinin tespitine yönelik bilirkişi raporuna yönelik itirazları dikkate alınıp, ek rapor alınması veya yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.