Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7981 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8772 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28.01.2016 tarih ve 2016/66 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili bankanın kredi müşterisi olan dava dışı ... A.Ş lehine davalı ...'in müteselsil kefaletiyle kredi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine kredi hesabının kat edildiğini, borcun ödenmesi gerektiğinin ve kredi hesaplarının kat edildiğini içeren ihtarın muhataplara tebliğ edildiğini ancak borcun ödenmediğini, yine müvekkili bankanın kredi müşterisi olan dava dışı ... İletişim Sistemleri Elektronik San. ve Tic. A.Ş lehine dava dışı ... A.Ş ve davalı ...'in müteselsil kefaletiyle krediler kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine kredi hesabının kat edildiğini, aynı şekilde ihtar çekildiğini ancak borcun ödenmediğini, bunun üzerine davalı ... aleyhine haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, davalılardan ...nin kurucusu olan dava dışı ...'ın davalı ...'ın sahibi bulunduğu dava dışı ... A.Ş ve ... İletişim Sistemleri Elektronik San.ve Tic. A.Ş'nin halen avukatı olduğunu, bu durumun birbirleri ile tanışıklığı olan davalıların danışıklı ve alacaklılarından mal kaçırma kastı ile hareket ettiklerinin açık kanıtı olduğunu, davalılardan ...nin kurucusu olan dava dışı ...'ın hisselerinin tamamını 15/10/2014 tarihinde dava dışı ...'ya devrettiğini, dava dışı ...'nın ise, davalı ...'in sahibi bulunduğu dava dışı ... A.Ş'nin eski çalışanı olduğunu, bu durumda da davalıların danışıklı olarak alacaklılarından mal kaçırma kastı ile hareket ettiklerinin bir göstergesi olduğunu, davalıların aralarındaki organik bağ nedeniyle davalı ...Ş, diğer davalı ... nam-ı müstearı olarak kabul edilmesinin gerektiğini, davalıların paravan-yapışık şirket olması nedeniyle müvekkili bankanın kesinleşmiş alacaklarını paravan şirketten talep etme hakkının bulunmadığını, muvazaalı işlemlerin tarafı olmayan ve alacaklı 3.kişi konumundaki müvekkili bankanın her türlü delille muvazayı kanıtlamasının mümkün olduğunu, davalılar tarafından MK 2.maddesi anlamında hakkın açıkça kötüye kullanılıp dürüstlük kuralına aykırı davranıldığının açık olduğunu ileri sürerek, 103.306,51 TL alacağın alacağın tahsilini temin için ...nin menkul ve gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, haklı davalarının kabulüne karar verilmesini dava etmiştir. Mahkemece, davacı tarafın ihtiyati haciz isteminin tensip zaptında değerlendirilerek reddedildiği, talep dilekçesinin yeniden ihtiyati haciz isteği olarak değerlendirilmesi halinde dosyanın mahkeme esasını aldığı tarihten itibaren safahat geçirmediği, dilekçeler teatisinin yapılmadığı, talebin yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile ara karar ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Kararı davacı banka vekili temyiz etmiştir.1- Davacı tarafça dava dilekçesinde ihtiyati haciz talep edilmiş, mahkemece tensip tutanağı ile talebin reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından talep yinelenmiş ve mahkemece 28.01.2016 tarihli ara karar ile talep reddedilmiştir. İİK'nın 258/3 madde ve fıkrasında ihtiyati haciz talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir. Ancak temyiz edilen bir kararın temyiz incelemesinin yapılabilmesi için öncelikle kararın taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilip, süresi içerisinde temyiz edilmiş olması ve ayrıca, gerekçeli karar şeklinde yazılması gerekmekte olup, esasen Yargıtay denetiminin de gerekçeli karar üzerinden yapılması mümkündür. 1982 Anayasası'nın 141. maddesine göre de, tüm mahkeme kararları gerekçeli olmak zorunda olduğundan ve temyiz edilen ara karar anılan hususları içermediğinden temyiz denetimi mümkün olamamaktadır. Bu durumda, mahkemece, ihtiyati haciz isteminin reddine dair karar verilmesi üzerine, 6100 sayılı HMK'da belirtilen yasal düzenlemeye uygun olarak gerekçeli karar yazılması gerekirken, anılan hususun göz önünde bulundurulmaması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.