Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7954 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10290 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/05/2016 tarih ve 2016/215-2016/489 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili davacının ortağı ve yetkilisi olduğu ihyası istenen şirketin ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 15449/8 sicil numarasında kayıtlı bulunduğunu, 18/02/2016 tarihli yazı ile ticaret sicil müdürlüğüne başvuru sırasında şirket sicil kaydının 14/04/2015 tarihinde resen terkin edildiğinin öğrenildiğini, yapılan bu işlemin TTK 34/2. madde hükümlerine aykırı olduğunu belirtip, resen terkin kaydının silinmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, terkin işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar dava TTK 34. maddesine göre açılmış olsa dahi; TTK 'nın geçici 7. madde hükmü gereğince; resen terkin edilen şirketin ihyası olarak değerlendirilmesi gerektiği, ticaret sicil müdürlüğü tarafından son beş yıl içersinde Genel Kurul toplantılarını yapmamış olmasından dolayı davacının ortağı bulunduğu şirkete usulüne uygun tebligat yapılıp, verilen süre içersinde de bir işlem yapılmamış olmasından dolayı ticaret sicilinden terkin kararı verildiği, verilen kararın yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca ... Müdürlüğü'nce re'sen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkin olup, davacı, pay sahibi ve temsilcisi olduğu şirketin sicilden terkin işleminin usulüne uygun olmadığını ileri sürerek ihya isteminde bulunmuş; mahkemece, ticaret sicil müdürlüğü tarafından ihyası istenen şirkete usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen terkin sebebi işlemin süresinde gerçekleştirilmediğinden terkin işleminin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinde limited şirketlerin hangi şartlarda ve usullerle sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin 1. fıkrasının d bendi uyarınca aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması terkin sebebi olarak sayılmış olup, anılan maddenin 4. fıkrasının a bendi ile ... Müdürlüklerince; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere ... Müdürlüğü'ne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri bulunan şirketlerin faaliyetlerini devam ettirme isteğinde bulunmaları halinde, münfesih olma nedenini verilen süre içinde ortadan kaldırıp ticaret siciline bildirmelerinin ihtar edileceği, aynı maddenin 11.bendi uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ticaret sicilden resen silineceği düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta; şirketin aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarını yapmadığı ve TTK'nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığının tespiti üzerine, davalı sicil müdürlüğünce 2 aylık süre içinde münfesih olma sebebinin ortadan kaldırılması, yani şirket genel kurul toplantısının yapılması için ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin ... yayınlandığı ancak, ihyası istenen şirkete ya da şirket temsilcilerine tebligat yapılmadığı anlaşılmaktadır. Oysa yukarıda belirtilen hükümler uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkililerine tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece şirkete veya şirket yetkililerine tebliğ edilmeksizin doğrudan ... ilan suretiyle yapılan ihtarın usule aykırı olduğu bu nedenle, dava konusu terkin işleminin hukuka uygun olmadığı gözetilerek; davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.