Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7950 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6864 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 3. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 03/11/2015 tarih ve 2015/251-2015/1358 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankada döviz işlemleri ve mevduat bazlı olarak birikimlerini değerlendiren bir işadamı olduğunu, müvekkilinin davalı banka görevlilerince yüksek riskli Bankacılık ... İşlemi olan "Opsiyon (Nakavt)" işlemine yönlendirildiğini, müvekkiline işleme yönelik yeterli açıklama yapılmadığını, riskin boyutu ve büyüklüğü hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmayan müvekkilinin bu işlemlerin sonucunda zarara uğradığını ileri sürerek, 389.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu işlemin tüketici mevzuatına tabi bir işlem olmadığını, işlemin ticari nitelikte bir yatırım işlemi olup, sermaye piyasası mevzuatına tabi olduğunu, müşterilerin yatırımcı olarak nitelendirildiğini, davaya Ticaret Mahkemeleri nezdinde bakılması gerektiğini savunarak, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki özel bankacılık hizmetleri sözleşmesi imzalandığı, söz konusu işlemin sermaye piyasalarında egzotik opsiyon işlemi adı altında gerçekleştirilen yatırım işlemi olduğu, müşterilerinin kar elde ettikleri ve yatırımcı olarak nitelendirildikleri bu nedenle davacının tüketici tanımına girmediği, TTK’nın 3. ve 21. maddeleri uyarınca görevli mahkemenin ... Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, adam çalıştıranın sorumluluğu hükümlerine dayalı olarak, davalı banka aleyhine açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2. maddesinde, Kanun kapsamının tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar olduğu açıklanmış, 3/1. maddesinde ise tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Yasa koyucu, bu hükümle, tüketicinin taraf olduğu bankacılık sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul etmiştir. Aynı Yasa'nın 73. maddesinde, bu Kanun'dan kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinin görevine girdiği düzenlenmiş, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer Kanun'larda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Somut olayda, davacı tacir olmayıp, 6502 sayılı Kanun'un 3/k maddesinde tanımlanan tüketici sayılan kişilerdendir. Tüketici işlemi niteliğinden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlıkta, tüketici mahkemesi görevli olup, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 10/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.