Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7940 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8280 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/05/2016 tarih ve 2015/685 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:İtirazın iptali davasında ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili; borçlu şirket ile müvekkili banka arasında imzalanan kredi sözleşmesine ...'ın da kefil olarak imza koyduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek karşı tarafa ihtarname gönderildiğini ve icra takibi başlatıldığını, karşı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile borçluların taşınır taşınmaz ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.Mahkemece tensip zaptı ile; alacaklının tedbir talebinin HMK'nın 389. maddesi gereği uyuşmazlık konusu olmadığından reddine karar verilmiş; alacaklı vekili tarafından ihtiyati haciz talebinin yinelenmesi üzerine mahkemece ön inceleme tutanağı ile; daha önce ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konusunda karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Kararı, alacaklı temyiz etmiştir.1- İhtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından açılan itirazın iptali davasında dava dilekçesinde itirazın iptali ile birlikte ihtiyati haciz talep edilmiş ve mahkemece tensip tutanağı ile talebin reddine karar verilmiş, ön inceleme tutanağı ile de tedbir ve ihtiyati haciz konusunda daha önce karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, ayrı bir karar yazılmamıştır.İİK'nın 258/3 madde ve fıkrasında ihtiyati haciz talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir. Ancak temyiz edilen bir kararın temyiz incelemesinin yapılabilmesi için öncelikle kararın taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilip, süresi içerisinde temyiz edilmiş olması ve ayrıca, gerekçeli karar şeklinde yazılması gerekmekte olup, esasen Yargıtay denetiminin de gerekçeli karar üzerinden yapılması mümkündür. 1982 Anayasası'nın 141. maddesine göre de, tüm mahkeme kararları gerekçeli olmak zorunda olduğundan ve temyiz edilen ara karar anılan hususları içermediğinden temyiz denetimi mümkün olamamaktadır. Bu durumda, mahkemece, ihtiyati haciz isteminin reddine dair karar verilmesi üzerine, 6100 sayılı HMK'da belirtilen yasal düzenlemeye uygun olarak gerekçeli karar yazılması gerekirken, anılan hususun göz önünde bulundurulmaması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın resen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.