MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/03/2016 tarih ve2015/569-2016/88 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi birleşen davada davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Asıl ve birleşen davada davacı vekili; müvekkili tarafından ödenmeyen su alacaklarına ilişkin olarak ... İnşaat Malzemeleri Ltd. Şti. aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takibine şirket yetkilisi tarafından itiraz edildiğini, bunun üzerine açılan itirazın iptali davası sırasında söz konusu şirketin ticaret sicilinden resen terkin edildiğinin öğrenildiğini, itirazın iptali davasında taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasının gerekli olduğunu ileri sürerek ... İnşaat Malzemeleri Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl ve birleşen davada davalılar; ihyası istenen şirketin TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince terkin edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ihyası istenen şirketin ticaret sicilinden resen terkin tarihinden önce aleyhine icra takibi yapıldığı ve şirket yetkilisinin itirazı üzerine itirazın iptali davası açıldığı, bu nedenle resen terkini işleminin kanuna ve usule uygun olmadığı gerekçesiyle ... İnşaat Malzemeleri Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmiştir.Kararı, birleşen davada davalı temyiz etmiştir1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, temyiz eden birleşen davada davalının aşağıdaki (2) numaralı bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Asıl ve birleşen dava, TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince resen ticaret sicil kayıtlarından terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrasında ''Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazine'ye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.'' hükmüne yer verilmiştir. Dosya içerisinde bulunan Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısından ihyası istenen şirketin ticaret sicil kaydının 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca 12.08.2014 tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmaktadır. Bu madde uyarınca terkin edilen şirketlerin ihyası için açılacak davada husumetin sadece terkin işlemini yapan Ticaret Sicil Müdürlüğüne yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir. Bu durum karşısında somut olay bakımından ihyasına karar verilmesi istenen birleşen davada davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceği ve aleyhine yargılama giderlerine karar verilemeyeceği gözetilmeksizin yazılı gerekçeyle birleşen davanın da kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.3- Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 547/2. maddesi "Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir." hükmünü haiz olup, mahkemece, şirketin ihyasına karar verilmesinin yanı sıra 6102 sayılı TTK'nın 547/2. maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması ile tescil ve ilanı gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiş, asıl davada kararın bu nedenle resen bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davalının temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen davada verilen kararın BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada verilen kararın re'sen BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.