MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 28/11/2011NUMARASI : 2009/165-2011/527Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/11/2011 tarih ve 2009/165-2011/527 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı nezdinde işyeri sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan, müvekkiline ait eczanede bilinmeyen bir nedenle 29.05.2008 tarihinde yangın çıktığını, poliçe kapsamında toplam 204,000 TL kısmi ödeme yaptığını, Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/28 D. İş sayılı dosyası ile yapılan tespitte yanan ilaçların bedelinin 283.106,45 TL, yanan demirbaş bedelinin ise 22.477,00 TL olduğunun belirtildiğini, ilaçların imhası içini 2.378,08 TL masraf yapıldığını, yangından 2 ay sonra işe başlanabildiğini ve bu sürede kazanç kaybının 16.291,26 TL olduğunu, bu nedenle kısmi ödemelerin zararı karşılamadığını ileri sürerek şimdilik 50.000,00 TL'nin hasar ihbarının yapıldığı 29.05.2008 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında talebini, 132.285,77 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili, Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/28 D. İş sayılı dosyası ile yapılan tespitte göre yangının çıkma nedeninin şüpheli olduğunu, yapılan delil tespitine göre eczanedeki itriyat ve ecza malzemelerinin defter kaydına göre 185.991,24 TL, fiili sayıma göre 283.106,45 TL olduğunu, yangının kasıtlı olarak çıkarıldığı görüşünün kuvvet kazanmasına rağmen davacının mağdur olmaması için kendisine toplam 204.75l,36 TL ödendiğini, taraflar arasındaki poliçeye göre hasarların defter kayıtlarına göre ödeneceğinin hükme bağlandığını, bu nedenle 185.991,24 TL'lik malzemenin esas alınması gerektiğini, bu miktara diğer masraf kalemlerinin de eklenerek ödeme yapıldığını, davacının parayı alması ile birlikte davalıyı ibra ettiğini savunarak, davanın reddini talep etmiş, ıslah bakımında da zamanaşımı itirazında bulunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, yangının kasıtlı çıkarıldığı hususunun davalı tarafça ispatlanamadığı gibi bir kısım ödemelerinde yapılmış olduğu, davacının dava konusu yangın sebebiyle hakkında açılan ceza davasından da beraat ettiği bu nedenle hasarın sigorta teminatı kapsamında kaldığı, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme, borç ikrarı anlamında olduğundan zamanaşımı müddetinin 818 sayılı BK'nın 135/2. madde kapsamına göre 10 yıl olduğu ve ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı, davacının talebi ile davalı tarafından ödenenler arasında aşırı nispetsizlik bulunduğu, davacının müzayaka halinde davalı sigorta şirketini ibra ettiği bu nedenle ibranamelerin geçersiz olduğunu, davacının, davalı sigorta tarafından yapılan ödemeler düşüldükten sonra talep edebileceği zararının 112.535,10 TL kar kaybının poliçe ile teminat altına alınmadığı, davacının demirbaş ve dekorasyon hasarının davalı sigorta şirketi tarafından tamamen ödendiği gerekçesiyle davanın kabulü ile emtia bedeli 97.114,77 TL enkaz kaldırma bedeli 360,00 TL tadilat bedeli 15.060,33 TL olmak üzere toplam 112.535,10 TL’nin 04.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili ve katılma yolu ile de davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Ancak, sigorta poliçesinde, hasarın tespitinde sigortalı iş yerinin giriş-çıkış ve envanter kayıtlarının esas alınacağı belirtildiğine göre, davacı defterlerindeki, belirtilen kayıtlar davacı aleyhine delil teşkil eder. Dava öncesinde de davalı sigorta şirketi tarafından, sigortalı iş yerinin defter ve kayıtlarına göre belirlenen emtia hasarı ödendiğine göre mahkemece, davacının bu kalem alacak yönünden talep hakkı olmadığı nazara alınmadan eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.3- Ayrıca, 6762 sayılı Yasa'nın 1299. maddesi ve Yangın Sigortası Genel Şartları'nın B.8/1. maddesi uyarınca sigortacı, kesinleşmiş olan tazminat miktarını en geç bir ay içinde sigortalıya ödemek zorunda olup, tazminat miktarının kesinleştiği tarih ise ekspertiz rapor tarihidir. Somut olayda ekspertiz rapor tarihi 12.08.2008 olup, davalı 12.09.2008 tarihi itibariyle mütemerrit sayılır. Bu itibarla mahkemece, anılan hususlar nazara alınmadan, davalı sigorta şirketi tarafından talep edilen delil tespiti nedeniyle hazırlanan bilirkişi raporu tarihi esas alınarak hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.4- Öte yandan, davacı 06.05.2011 tarihinde ıslah yoluyla müddeabihi artırmış, davalı taraf da ıslah bakımından zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Mahkemece her ne kadar, davalı sigorta şirketi tarafından, daha önce yapılan ödemenin borç ikrarı olduğu ve 818 sayılı Yasa'nın 135/2 gereğince zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu ve bu sürenin ıslah tarihi itibariyle dolmadığı gerekçesiyle zamanaşımı def'i reddedilmişse de, davalı tarafından yapılan ödeme sonucu alınan ibraname anılan Yasa'nın 135/2 maddesi anlamında borç ikrarı niteliğinde bir senet mahiyetinde değildir. Bu durumda, mahkemece, ıslah edilen miktar bakımından, alacağın muaccel olduğu 12.08.2008 tarihinden itibaren ıslah tarihine kadar, 6762 sayılı TTK'nın 1268. maddesinde düzenlenen, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu nazara alınmadan yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle de davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde yazılı nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.