MAHKEMESİ : NUSAYBİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/07/2013NUMARASI : 2012/498-2013/345Taraflar arasında görülen davada Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/07/2013 tarih ve 2012/498-2013/345 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin Z.Bankası Nusaybin Şubesi'nden tarımsal kredi talebinde bulunduğunu, bunun üzerine müvekkiline ait parselin sigortalatılmasının şart koşulduğunu, müvekkili sigorta primlerini eksiksiz olarak ödemiş ise de, 18.06.2012 gecesi meydana gelen fırtına nedeniyle tarlalarında meydana gelen zararın karşılanması talebinin poliçe süresinin bittiği gerekçe gösterilerek reddedildiğini, poliçe şartlarının hasat tarihini kapsamayacak şekilde ve keyfi olarak düzenlendiğini, oysa sigortanın yasal olarak sağlamaya çalıştığı menfaati korumak için ürünün hasat edilme zararına kadar korunması gerektiğini, 2 ay ile sınırlı olarak sigorta yapan davalının müvekkilinin mağduriyetine sebep olduğunu ileri sürerek, sigorta bedeli olan 17.122,98 TL'nin 18.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, hasarın meydana geldiği tarihe kadar davacının itirazda bulunmadığını, bölgede mercimek hasatının mayıs ayı sonu itibariyle bittiğini, talep edilen tutarın da fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı Z. Bankası tarafından davacı ile imzalanan sigorta poliçesi T. hesabına akdedilmiş olup, tahsil edilen prim ve risk de T.'E devredildiğinden davalı bankanın davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, tarım sigortası poliçesinin bölgedeki hasat dönemine uygun düzenlenmediği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Ancak dava konusu poliçenin davalı banka tarafından acente sıfatıyla düzenlendiği anlaşılmakta olup, davacı taraf, sigorta şirketince zararının davalının kusuru nedeniyle karşılanmadığını iddia ederek davalı bankaya husumet yöneltmiştir. Bu itibarla mahkemece, davalı acentenin ne şekilde poliçe düzenlemesi gerektiği, yapılan işlemin sigorta mevzuatına uygun olup olmadığı toplanan delillerle birlikte değerlendirilip, bunun sonucunda davalı acentenin bir kusuru varsa davacının iddia ettiği zararı kendisinden talep hakkı olduğu ilke olarak kabul edilip, davalının hukuki durumunun buna göre tespit ve tayin edilmesi, davacının daha önceden sigorta şirketine başvurmadan işbu davayı davalı acente aleyhine açtığının anlaşılması durumunda, davanın erken açıldığından bahisle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.