Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7754 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8372 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/02/2016 tarih ve 2016/31-2016/136 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile kardeşi olan davalının eşi ...'nun ... İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd Şti.'nin %50 ortağı olduklarını, müvekkilinin ayrıca şirketin münferiden her türlü işlemini yapmaya 20 yıl süre ile yetkili şirket müdürü olduğunu, davalının da aynı şekilde münferiden her türlü işlemi yapmaya 10 yıl süre ile yetkili müdür olduğunu, davalının özellikle son yıllarda şirket idaresine hiçbir katkı sağlamadığı gibi, müdürlük görevindeki ahzu kabz yetkisini kötüye kullanarak kendi nam ve hesabına şirket gelir ve paralarını kullandığını, müvekkilinin şirketin tüm idari ve diğer işlemlerini tek başına sürdürdüğünü, diğer ortağın şirkete herhangi bir katkısı olmayıp, davalının da şirketin işleri ile ilgilenmeyip, temsil yetkisini sadece şirket hesabına gelen paraları kendi nam ve hesabına çekmek suretiyle kullandığını ileri sürerek, davalının yetkisini kötüye kullanması, sorumluluklarını yerine getirmemesi ve görevlerini ihmal etmesi nedeniyle yöneticilik hakkının kaldırılarak şirket müdürlüğünden azline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, yetki itirazında bulunmuş, davanın usul ve esastan reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, HMK'nın 14/2 m. uyarınca, özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyelerine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğunun düzenlendiği, şirketin adresinin ... olması nedeniyle işbu davaya kesin yetkili yer mahkemesi olan ... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bakılması gerektiği gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep edildiğinde dosyanın yetkili ... Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, dava dışı limited şirketin ortağı olmayan müdürünün yöneticilik hakkının kaldırılarak şirket müdürlüğünden azli istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmiştir. Ancak, 6100 sayılı HMK'nın 14/2 madde ve fıkrasında “ Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmü düzenlenmekte olup, davalının anılan madde kapsamında sayılan kişilerden olmaması nedeniyle somut uyuşmazlığa işbu maddenin uygulanma imkanı bulunmadığından, anılan husus nazara alınmaksızın yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bazmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.