Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7750 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13872 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL 37. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 29/05/2012NUMARASI : 2011/45-2012/108Taraflar arasında görülen davada İstanbul 37. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/05/2012 tarih ve 2011/45-2012/108 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalının 08.06.1999 tarihli Ö.Kargo Taşımacılığı'na ilişkin sözleşmeyi imzaladıklarını, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin Almanya ve Avusturya'dan davalıya 10 tır sevkiyat yapmayı üstlendiği, tırların Denizli Gümrüğü'ne ulaşması sonrasında Almanya'daki ihracatçının tüm araçların tek bir FCR ile yola çıkmasını istemesi ve davalının da tüm uyarılara rağmen emtiaların antrepoya boşaltılmasına izin vermemesi, emtiaların tırların üzerinde kalmasından dolayı bekleme ücreti doğduğunu, tedarikçi firma ile müvekkili arasında yapılan anlaşma ile bekleme ücretlerinin günlük 295 Euro'dan 165 Euro'ya çekildiğini, bu miktar üzerinden toplam 11.715 Euro bekleme ücreti doğduğunu, davalı firma adına 23.11.2006 tarihli, 22.250,29 YTL bedelli, ... numaralı faturanın keşide ve tebliğ edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhinde İstanbul 5. İcra Dairesi'nin 2007/1488 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine itiraz üzerinde iş bu davanın açıldığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %40'ından az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilinin taşıma işi karşılığı ödemesi gereken ücreti davacıya ödediğini, ayrıca bekleme ücreti adı altında fatura tanzim edilmesinin yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, davacının geç teslimli bir taşıma işi yaptığını, süresi içinde malı teslim etmeyerek müvekkilinin mağduriyetine yol açtığını, dava konusu bekleme süresinin müvekkilinin malı geç teslim aldığı süre olduğunu ve bu süre içinde makinelerin kullanılamaması sebebiyle zarar ettiğini, tek bir FCR ile mal taşınabilecek iken davacının bu usulü geç uygulaması sebebiyle araçlarda makinelerin beklemek zorunda kaldığını, beklemenin davacının hatası ve kusuru ile oluştuğunu, davacının gecikme nedenini müvekkiline beyan etmediğini, makinelerin antrepoya indirilme talebinin de müvekkiline iletilmediğini, iletilmiş olması durumunda dahi antrepo masraflarının kusurun davacıya ait olması sebebiyle davacı tarafça karşılanması gerekeceğini, gümrük uygulamasında ağır iş makinelerinin indirilip tekrar yüklenmesi sırasında zarar göreceğinden antrepolara alınmadığını, müvekkilinin bu gelişmelerden makineler kendisine teslim edildikten sonra haberdar olduğunu savunarak davanın reddi ile, davacı aleyhine %40 icra tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre,davacının iddiasını ispatlayamadığı, talebinde haksız olduğu ve aslında bekleme yapmayabilecek iken, basiretli bir tacir olarak geçici bir antrepoya veya depolama yerine malı teslim edip varma yerinden ayrılacak iken bunun yerine ispatlayamadığı şekilde davalının hareket ve talimatı ile varma yerinde bekleme yaptığını ileri sürerek bu beklemeye ilişkin süreye dair ücret talebinde bulunmasında kusurun davalıya ait olduğu ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, CMR Konvansiyonuna tabi taşıma sırasında araçların gümrükte beklemesi sebebiyle bekleme ücreti alacağı istemine ilişkindir. Davacı yan, bekleme sebebinin davalı tarafından kendisine verilen, taşınan makinelerin araçlardan indirilmemesine dair talimattan kaynaklandığını iddia etmiş, davalı ise savunmasında beklemenin davacı taşıyanın belgelerdeki eksikliğe rağmen taşımayı yapmasından kaynaklandığını ileri sürmüştür. Bu durumda; Gümrük idaresine yazı yazılarak araçların gümrükte bekletilme nedeninin gümrük belgelerindeki eksiklik veya yanlışlıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı sorulmak suretiyle bu şekilde bekleme nedeni saptandıktan sonra, eğer bekleme belge eksikliğinden /yanlışlığından kaynaklanmış ise bu belgelerin eksik olmasından davacı taşıyıcının mı yoksa davalı gönderilenin mi sorumlu olduğu belirlenerek, olayda müterafik kusur durumunun da bulunup bulunmadığı değerlendirilmek suretiyle sonuca göre karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ve eksik araştırmaya dayalı biçimde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.