Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7745 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 788 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/07/2015 tarih ve 2013/1028-2015/629 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 04/10/2016 günü hazır bulunan davacı asil ..., davacı vekilleri Av. ... ile Av. ... ve davalı ... ve Bankası A.Ş. vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 2827 ada 10 nolu parsel 15 nolu bağımsız bölümü satın almak üzere dava dışı ... ile anlaştığını, taşınmaz üzerinde ipotek olması nedeniyle müvekkilinin ipotek devir bedeli için 100.000 TL'yi davalı bankaya yatırdığını, davalı bankanın bu bedel karşılığında banka ipoteği ile birlikte taşınmazı müvekkiline devredeceğini, müvekkilinin satın alacağı daireye ilişkin ipotek devrini bankadan istediğini ancak bankanın ödemenin sehven ... adına yapıldığı gerekçesiyle ipotek hakkını devretmediğini ileri sürerek, davalı lehine tesis edilmiş ipoteğin müvekkili adına tescil edilmesini, aksi halde müvekkilinin yatırmış olduğu 100.000 TL ile 600,00 TL masrafın 29/08/2012 tarihinden itibaren %94 oranındaki faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili bankanın müşterisi olan ... Ltd. Şti. lehine kullandırılan krediler nedeniyle borçların teminatı olarak banka lehine 1.derece ipotekli ...'ın maliki olduğu 10 parsel 15 nolu bağımsız bölümünün paraya çevrilmesi için takip başlatıldığını, ...'ın borcu ödeyeceğini belirterek ipoteği ve haczi fek talep ettiğini, davacının "... borcuna istinaden ... adına ... teslimatı ile " açıklaması ile 100.000 TL'yi müvekkili bankaya ödediğini, firma borcundan ödenen miktarın mahsup edildiğini, aleyhine mal varlığında zenginleşme var ise bunun ... Ltd Şti ve kefiller olacağını, müvekkili bankaya husumetin yöneltilemeyeceğini, davacının ihtirazı kayıt koymadan ödeme yaptığını, TBK'nın 127.maddesi gereğince halefiyet koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı bankanın kredi alacağına istinaden takibe konu edilen ipotekli taşınmazı satın almak üzere dava dışı taşınmaz maliki ile birlikte davalı banka şubesine gittiği, davalı banka şubesi ile yapılan görüşmeler neticesinde mutabakat sağlandığı, davacının buna istinaden taşınmaz bedeline karşılık gelmek üzere 100.000,00 TL'yi havale ettiği, bakiye bedel için ise aynı bankadan aynı gün kredi kullandığı, davacının taşınmazın ipotek ile birlikte devrinde ısrar etmesi nedeniyle taşınmazın davacı adına devrinin mümkün olmadığı, davalı bankanın bunun üzerine davacı adına açmış olduğu krediyi iptal ettiği, ancak davacının taşınmaza karşılık olarak ödemiş olduğu 100.000.00 TL'nin dava dışı takip borçlusu adına yapıldığı iddiasıyla iade etmediği, tarafların aralarında yapmış oldukları anlaşma gereğince sözleşmenin ifasının gerçekleşmemesi durumunda tarafların birbirlerine vermiş oldukları bedelleri iade hakkının mevcut olacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 100.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren Kamu Bankalarının vadeli mevduata verdiği azami faiz oranı işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava ipoteğin devri, ipoteğin devredilememesi halinde taşınmazın ve ipoteğin devri için ödenen 100.000,00TL ile 600,00TL masrafın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının ipotekli taşınmazı satın almak taşınmaz bedeline karşılık gelmek üzere 100.000.00 TL'yi ipotekli taşınmaz maliki adına havale ettiği, davalı bankanın davacının taşınmaza karşılık olarak ödemiş olduğu 100.000,00 TL'yi dava dışı takip borçlusu adına yapıldığı iddiasıyla iade etmediği, tarafların aralarında yapmış oldukları anlaşma gereğince sözleşmenin ifasının gerçekleşmemesi durumunda tarafların birbirlerine vermiş oldukları bedelleri iade hakkının mevcut olacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacı, davalı bankaya ipotekli olan taşınmazı satın almak için taşınmaz malikinin bankaya olan borcu nedeniyle ödeme yapmış olup, yapılan ödemeye ilişkin dekontta ''... borcuna istinaden nakden yatan ... adına ... Teslimatı'' açıklaması yer almıştır. Davacı tarafından yapılan ödeme dava dışı taşınmaz malikinin borcundan düşülmüştür. Davacı, üçüncü kişinin borcunu ödemiş olup mal varlığında artış olan dava dışı ...'dır. Bu olaylar nedeniyle davalı bankanın mal varlığında herhangi bir artış meydana gelmediği gibi davalı bankanın dava konusu olaya ilişkin hata ve hilesi de ispat edilebilmiş değildir. Bu durumda, mahkemece davalı bankanın sebepsiz zenginleşmediği, bu nedenle sorumlu tutulamayacağı nazara alınmadan yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.