MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/10/2015 tarih ve 2015/185-2015/387 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili bankanın müşterisi olan davalının, müvekkili ile İlçe Emniyet Müdürlüğü arasında akdedilen maaş ödeme protokolü uyarınca promosyon ödenmesi gerektiği iddiası ile Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurarak 593, 17 TL tutarındaki promosyonun ödenmesini talep ettiğini, kurum ile yapılan maaş ödeme sözleşmesi kapsamında kalan işlemin tüketici işlemi niteliğinde olmadığını, sözleşmede tek kalemde belli bir bütçenin kuruma ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşme ile öngörülen promosyon tutarını kurum hesabına aktardığını davalının promosyon ödemesi için kurumuna başvurması gerektiğini, müvekkilinin yeni atanan personel için ilave bütçe ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, uyuşmazlığın çözümü için tüketici hakem heyetine başvuruda bulunulamayacağını ileri sürerek, ... Tüketici Hakem Heyeti Kararı’nın iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, kurum ile banka arasında akdedilen sözleşme hükümlerinin sonradan atanan personel için de uygulanacağının kararlaştırıldığını, davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davalının ... Emniyet Müdürlüğünde göreve başladığı, banka ile ilgili kurum arasında imzalanan sözleşme gereğince davacı bankanın davalıya promosyon ödemesi gerektiği bu haliyle tüketici hakem heyeti kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; bu karar aleyhine Adalet Bakanlığı’nın yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozma talebinde bulunulmuştur.Dava, Tüketici Hakem Heyeti Kararının iptali istemine ilişkindir.Dava dışı ... İlçe Emniyet Müdürlüğü ile davacı Banka arasında düzenlenen 30.07.2012 tarihli maaş ödeme sözleşmesinin 13/f maddesinde "Personel tarafından bütçeden şahsına isabet eden meblağın geç/eksik/hiç ödenmemiş olması veya sair sebepler ile yöneltilebilecek tüm ihtilaf ve taleplerin muhatabının kurum olacağı, Bankanın, Kurum'a yeni alınan/atanan personellere ilave bütçe ödeme yükümlülüğünün olmadığı, talimata istinaden yapılacak bütçe ödemelerinden dolayı Bankanın hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı" hususu düzenlenmiştir. Davalı polis memuru, sözleşmenin yürürlük dönemi içerisinde 06.09.2013 tarihinde ... Emniyet Müdürlüğünde göreve başlamış, Türk Borçlar Kanunun 129. maddesinde ifade edilen "üçüncü kişi yararına eksik sözleşme" hükümlerine dayanarak davacı Bankadan promosyon talebinde bulunmuş olup, sözleşmenin 13/f maddesi açık hükmüne göre davalı polis memurunun bu konudaki talebinin muhatabı çalıştığı kurum olduğundan, davalının davacı bankadan promosyon isteminde bulunması mümkün değildir. Mahkemece, 30.07.2012 tarihli maaş ödeme sözleşmesi hükümlerine aykırı tesis edilen Tüketici Hakem Heyeti kararının iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu konuda davacı Banka tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi yürürlükteki hukuka aykırı görüldüğünden yazılı emir isteğinin kabulü ile hükmün kanun yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 6100 sayılı HMK'nın 363. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, gereğinin yapılması için karar örneği ve dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 13.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.