Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7703 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8740 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/10/2015 tarih ve 2015/629-2015/670 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; davalının müvekkili şirketin kurucu ortaklarından olduğunu ancak ödemeyi taahhüt ettiği 115.000,00 TL sermaye borcunu yerine getirmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını ancak davalının haksız nedenlerle icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra dosyasına vaki itirazının iptaline ve % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; dava konusu icra dosyasına yaptıkları itirazda yetkiye itiraz ettiklerini, takibin ... İcra Dairelerinde yapılması gerektiğini, ayrıca mahkemenin de yetkisiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafça süresinde mahkemenin ve icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunulduğu, öncelikle mahkeme yetkisinin değerlendirilmesi gerektiği, davalının ikametgahının ...’de bulunduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine ve davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, şirkete konulması vaat edilen sermaye borcunun tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiştir. Ancak, davalı vekili, cevap dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazından sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Bu durumda, mahkemece, önce icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenip karara bağlanması gerekirken mahkemenin yetkisine yönelik itirazı değerlendirerek karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 03/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.