MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 23/12/2010NUMARASI : 2008/504-2010/998Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/12/2010 tarih ve 2008/504-2010/998 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 18/04/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. N. S. ve davalılardan Ç. Turizm Tic. ve Nakliyat Ltd. Şti. vekili Av. Y.K. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı taşıma şirketi arasında taşıma sözleşmesi düzenlendiğini, ayrıca taşımaya konu malların davalı sigorta şirketi tarafından nakliyat CMR sigortası ile sigortalandığını, taşıma sözleşmesi uyarınca emtianın tam ve eksiksiz olarak davalı taşıyıcıya teslim edildiğini ve taşıyıcının sevk mektubu ve teslimat evraklarına herhangi bir ihtirazı şerh koymadan emtiayı teslim aldığını, emtianın taşıma sırasında kısmen hasarlandığını, davalı taşıyanın CMR'nin 17/1. maddesi uyarınca sorumlu olduğunu, uyuşmazlık konusu malların CİF satışla satıldığını ve bu tür satışta meydana gelen hasardan satıcının sorumlu olmadığını, davalıların meydana gelen hasardan müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek 39.165.65 TL hasar bedelinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili, CİF satışta yarar ve hasarın alıcıya ait olduğunu, meydana gelen hasarın E. Nakliyat Sigorta Poliçe Genel Şartlarının 5. maddesi ve poliçede yer alan 4.3 sayılı genel istisnalar klozu uyarınca teminat dışında bulunduğunu savunarak, davanın reddine istemiştir.Diğer davalı vekili ise, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, malın CİF teslim şeklinde satıldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı, CİF satışta satılan malların geminin küpeştesine geçtiği andan itibaren nef'i ve hasarın alıcıya geçeceği, zararla ilgili dava açma hakkının alıcıya ait olduğu, alacaklının henüz parasını tahsil edememesinin diğer bir deyişle teslimde ödeme halinin bu kuralın istisnasını oluşturduğu, bu taktirde mal teslim edilinceye kadar satıcının, satış bedelini tahsil edemeyeceğinden ve hasar gördüğü taktirde de hasar gören kısmın bedelini alıcıdan alamayacağından sigorta ettirme ve hasar gören kısım için sigorta şirketinden tazminat isteme hakkının olacağı, CİF satışta, malın bedelinin alacaklı tarafından ödenmediğini ispat yükünün davacıya ait olduğu, davacı vekilinin ticari defterlerinden başka delil sunmalarının mümkün olmadığını bildirdiği, oysa mal bedelini tahsil etmelerine rağmen defterlerine bu durumu yazmamış olmaları yada henüz yazmamış olmalarının mümkün olduğu, bu durumun mal bedelinin tahsil edilmediğini ispata yeterli olmayacağından defterlerinin incelenmesine gerek görülmediği, bedelin henüz ödenmediğine dair hiçbir delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın aktif dava ehliyeti yönünden reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı sigorta şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalanan emtianın, diğer davalı tarafından Türkiye'den Almanya'ya taşınması sırasında meydana geldiği iddia olunan hasar bedelinin tahsili istemine ilişkin olup mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir.Somut olaya uygulanması gerekli mülga 6762 sayılı TTK'nın 1139 vd. maddelerinde düzenlenen CIF satış sözleşmesinde, mallar nakliye aracına uygun şekilde yükletildikten ve taşımada oluşabilecek hasarlar için emtia alıcı adına sigorta ettirilip ücreti ödendikten sonra aynı Yasa'nın 1143. maddesi uyarınca satış konusu mallar üzerinde satıcının artık bir menfaati kalmayacağından taşıma sırasında oluşacak hasarlardan dolayı satıcının talep hakkının bulunmadığının kabulü ilke olarak doğrudur. Ancak, somut olayda davacı taraf, malların CIF satış yöntemi ile teslimi hususunda karşı tarafla anlaşıldığını, ödeme noktasında ise tarafların genel kuraldan ayrıldıklarını ve ödemenin mal mukabilinde yapılmasının kararlaştırıldığını ileri sürmüş olup gerçekten de dosyaya sunulan gümrük beyannamesinde ödemenin mal mukabili olduğu belirtilmiş ve bu belgede yazılı banka şubesinin ismi davaya konu taşınan malların faturasına da yazılmıştır. Öte yandan, davacının mal bedellerinin kendisine ödenmediği iddiası ile ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması talebi de kabul görmemiştir. Bilindiği üzere mal mukabili satımda, satılan malın teslim yerine ulaşması ve malın alıcısına teslim edilmesinden sonra satım bedeli ödenmektedir. Bu tür bir satışta, satıcının eşya üzerindeki menfaati teslime kadar devam edeceğinden taşıma sırasında hasar meydana gelmesi halinde de sorumlulara müracaat hakkı bulunmaktadır. Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacının tüm delilleri toplanarak dava konusu taşımanın tamamen CİF satış koşullarında yapılıp yapılmadığının, mal bedelinin satıcı tarafından alınıp alınmadığının tespiti ile sonucuna göre davacının aktif husumet ehliyetinin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp, davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.