Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 769 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18773 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/03/2012 tarih ve 2008/1533-2012/421 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili kurumun mülkiyetinde bulunan enerji nakil hatlarından, müvekkili kurumun muvafakatinin alınması ve hat katılım payının ödenmesi koşuluyla elektrik dağıtımı yapan kuruluşlarca üçüncü kişilere müstakil abonelikler tesis edilebileceğini, müstakil abonelere enerji nakil hatlarının kullandırılması karşılığında müvekkili kurumun yönetim kurulunca belirlenen tarifeye göre hesaplanan hat katılım payının ve bakım işletme masraflarının müvekkili kuruma ödenmesinin gerektiğini, ancak davalı ... şirketinin açıklanan yasal prosedüre uymaksızın ... ... verici istasyonu enerji nakil hattından, diğer davalıya müstakil abonelik şeklinde enerji kullandırıldığının tespit edildiğini, bunun karşılığında ise müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 3.391,76 TL'nin 29.03.2000 tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faizi ve diğer ferileri ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkili şirketin abonesi konumundaki diğer davalının elektrik enerjisi almış olduğu ...'a ait AG tesisine, davacıya ait olan trafonun AG çıkışından enerji verildiğini, davacıya ait hatta ortak olunmadığını, ayrıca hattın eski maliki ... ile ... arasında yapılan abonelik sözleşmesi uyarınca ...'ın kendi tesisleri için aldığı enerji karşılığında hat katılım payının ödenmeyeceğini, dava konusu enerji alınan yerin de ...'a ait AG tesisi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Diğer davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ... şirketinin, davacıya ait enerji nakil hattından diğer davalıya müstakil abonelik tesis ederek enerji kullandırdığı, gerek tarafların selefi olan ... ile ... arasında akdedilen 08.07.1996 tarihli elektrik satışına ilişkin sözleşmenin 2. maddesi ve gerekse Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği'nin 13. maddesi uyarınca davalı ...'nin hat katılım payını davacı kuruma ödemekle sorumlu bulunduğu, hat katılım bedelinin yönetmelik hükümleri gözetilerek bilirkişiler vasıtasıyla tespit edildiği, her ne kadar davacı tarafça söz konusu hattın işletme ve bakım masrafları da talep edilmiş ise de yukarıda anılan sözleşme uyarınca bu masraflardan davacının sorumlu olduğu, ilgili yönetmelikte de masraflara ilişkin hüküm bulunmadığı, ayrıca davacının işletme ve bakım masrafı yaptığını da kanıtlayamadığı, davalı ... şirketinin temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren faiz istenebileceği, davalı yayın kuruluşunun diğer davalı ile yaptığı abonelik sözleşmesine dayalı olarak enerji kullanması karşısında herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 489,68 TL'nin 30.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ve alacağın KDV'si olan 88,14 TL ile birlikte anılan davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istem ve diğer davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir.1-HUMK’un 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL’yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, karar tarihi itibariyle 1.690,00 TL'dir. Davacı tarafından 3.391,76 TL'nin tahsili talep edilmiş, mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 489,68 TL asıl alacağın KDV'si olan 88,14 TL ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Davada kabul edilen miktar, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığından mümeyyiz davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı ...Ş.'nin dava konusu enerji nakil hatlarını davacı dışındaki abonelerine elektrik sağlamak için kullanmasına ve bu kapsamda anılan davalının sorumluluğunun kanundan doğmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 3-Dava, davacıya ait enerji nakil hatlarının, davacıya katılım payı ile işletme ve bakım bedeli ödenmeksizin davalılar tarafından kullanıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkin olup mahkemece, davalı ... şirketinin hat katılım payını davacı kuruma ödemekle sorumlu bulunduğu kabul edilerek bilirkişi kurulu tarafından belirlenen hat katılım payının anılan davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükme esas alınan raporda, davaya konu tesisin 2010 yılı maliyeti belirlendikten sonra davalı ... tarafından "Bir Başka Müşteri Mülkiyetindeki Branşman Hattı ve Müştemilatına Yeni Müşteri Bağlanmasına İlişkin Usul ve Esaslar" başlıklı belgedeki formüllere ve tespit edilen değerlere göre hesaplama yapılarak hat katılım bedeli bulunmuş ise de hesaplamaya esas alınan değerlerin neye ilişkin oldukları ve ne şekilde tespit edildikleri açıklanmamıştır. Bu haliyle denetime açık olmayan işbu rapor, hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. O halde mahkemece, davaya konu hat katılım bedelinin tespiti konusunda 01.03.2003 tarihine kadar yürürlükte bulunan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği ile bu tarihte yürürlüğe giren Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınmak suretiyle ayrıntılı ve Yargıtay denetime elverişli ek rapor ya da yeni bir rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. 4-Öte yandan, mahkemece tarafların selefleri olan kurumlar arasında yapılan sözleşme ve ilgili yönetmelik hükümlerinde işletme ve bakım masraflarına yönelik bir hüküm bulunmadığı, ayrıca davacı tarafça işletme ve bakım masrafı yapıldığının da kanıtlanamadığı gerekçesiyle işletme ve bakım masraflarına yönelik talep reddedilmiştir. Davacı taraf, davaya konu enerji nakil hatlarının maliki olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere söz konusu hatların işletme ve bakım masrafları hat sahibi tarafından karşılanmaktadır. Bu durumda, mahkemece Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği'nin 28. maddesi uyarınca elektrik dağıtım şirketlerinin işletme ve bakım masraflarını da içeren iletim sistemi kullanım fiyatını tüketicilerden tahsil etme imkanına sahip bulundukları gözetilerek davalı ... şirketinin, davaya konu enerji nakil hatlarını kullandırdığı diğer davalıdan işletme ve bakım masrafı adı altında bir bedel alıp almadığının tespit edilmesi, şayet böyle bir bedel alınmakta ise davacı hat sahibinin bu bedeli davalı ... şirketinden isteyebileceğinin kabul edilmesi ve oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı vekilinin temyiz isteminin HUMK.nun 432/4 üncü maddesi uyarınca REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,15 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.