Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7625 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13516 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/06/2015 tarih ve 2015/154-2015/521 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 27.09.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davacı şirket aleyhine açılan kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsiline yönelik dava sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın kesinleşmesi sonrasında davacı tarafından ödendiğini, ödenen bu bedelden taraflar arasında yapılan işletme hakkı devir sözleşmesi hükümleri gereğince davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek; 48.040,99 TL. nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunmuş, hisse devri aşamasında bilanço çalışmaları yapıldığını ve geçmişe yönelik olarak borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini, bu nedenle davacının davalıdan alacak talebinde bulunamayacağını, işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.1,7.2,7.3 maddelerinde mülkiyet hakkına dayalı olarak çıkan ihtilafların düzenlendiğini, davacı bu maddelerde yer alan bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğinden icra takibine ilişkin masraflardan davalının sorumlu olmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalının işletme hakkı devir sözleşmesi uyarınca sorumlu olduğu, davacı tarafça mahkeme kararlarına istinaden ödeme yapılmış ise de davanın davalı şirkete ihbar edilmediği, bu nedenle davalının icra harç ve masrafları ile işlemiş faizden sorumlu olmayacağı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 38.033,19 TL'nin dava tarihi olan 03/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Rücu hakkı başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olup davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmekteyse de söz konusu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 numaralı bendindeki "dava tarihi olan 03/02/2015" ibaresi silinerek, yerine "ödeme tarihi olan 07/03/2013" ibaresi yazılmak suretiyle kararın davacı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.920,83 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.