MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 28/01/2013NUMARASI : 2011/362-2013/20Taraflar arasında görülen davada Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/01/2013 tarih ve 2011/362-2013/20 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının 365 Alışveriş Merkezi'nde kiracısı olduğu işyerini noter kanalıyla müvekkiline devrettiğini, devir yapılırken devir edilen yerin açılması ve çalışılması için hiçbir hukuki sorunun olmadığının ifade edildiğini, bu durumun devir sözleşmesinde “Çankaya Belediyesi'nde 25-03-0-02657 sicil numaralı işyeri açma ruhsatlı işyerimi devrettim” şeklinde belirtildiğini, devir bedeli olarak 20.000 TL'ye anlaşıldığını, bunun 3.000,00 TL'sinin peşin, geri kalanının da her biri 1.000,00 TL'lik toplam 17.000 TL'lik bonolarla davalıya verildiğini; işyeri ruhsatı almak için Çankaya Belediyesi'ne başvurulduğunda, belediyece, devir edilen yerin bağımsız bölüm olmadığı, KİOSK niteliğinde olsa dahi, işyeri olarak işletme projesinin olmadığı, ortak alan olarak bilinen merdiven altı tabir edilen yerlerden olduğu, diğer özellikleri sebebiyle de işyeri olarak kullanılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle ruhsat verilmediğini, sonrasında AVM'yi işleten şirketle olan kira sözleşmesini feshederek, faaliyete son verildiğini, ancak davalıya verilen peşinat ve senetlerin ödenmiş olduğunu ve ödenen tutarların karşılıksız kaldığını beyan ederek, davalıya verilen 17.000,00 TL'lik bonolardan borçlu olmadıklarının tespitine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının söz konusu işyerinin vasıf ve özelliklerini bilerek devraldığını, bu nedenle hataya düşürüldüğü iddiasının hukuki bir değeri bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının 21/10/2008 tarihinde davaya konu taşınmaz/yer için işyeri açma ve çalışma ruhsatı aldığı, ancak 26/06/2009 tarihinde bu işyerini kapattığı; 01/07/2009 tarihinde davaya konu olan ve 26/06/2009 tarihinde kapattığı ve ruhsat iptali yaptığı işyerini bu kez davacı Davut Taşlı'ya devrettiği; devir sözleşmesi akabinde davacının devraldığı işyerinin ruhsatı olmadığı için davalıya gönderdiği ihtarnamede 01/07/2009 tarihinde devraldığı işyerini, işyeri açma ve çalışma ruhsatına ilişkin olarak belediyeye yapılan başvuru da söz konusu yerin bağımsız bölüm işyeri olarak görülmediği, kiosk niteliğinde olsa dahi işyeri olarak işletim projesinin bulunmadığı; ortak alan olarak bilinen merdiven altı olarak tabir edilen nitelikte bulunduğu; bu nedenle de işyeri olarak kullanılmasının mümkün olmadığını bildirdiği, bu durumun kamu düzeniyle ilgili olduğu, davacı/devralandan devre konu olan yerde/kiosk niteliğindeki yerde işe başlamasının beklenemeyeceği, orta yerde hukuki imkansızlık bulunduğu, bu imkansızlığın da objektif imkansızlık niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 3.000,00 TL'nin 09/09/2009 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, dava konusu davacı tarafından tanzim edilip davalıya verilen her biri 1.000,00 TL bedelli toplam 17.000,00 TL tutarındaki bonolardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava konusu bonoların ödendiği dikkate alınarak, bonoların vade tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte istirdaten davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, işletme devrinin iptali ile devir nedeniyle verilen 3.000,00 TL nakit ve senetlerin iadesi istemine ilişkindir. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik'in "İşletmecinin Değişmesi ve İşyerinin Nakli" başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasına göre "Ruhsatta belirtilen faaliyet konusu ve adresin değişmemesi kaydıyla işyerinin devredilmesi halinde, devralan kişinin başvurusu üzerine dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni işletmeci adına tekrar ruhsat düzenlenir." Bu durumda, devralan davacının davalı adına mevcut bir ruhsat olsa dahi işyerini devraldıktan sonra ilgili kuruma müracaat ederek kendi adına ruhsat verilmesini talep etmesi gerekir. Mahkemece, devredilen yere ruhsat verilmesinin mümkün olmadığı, zira işletme projesinde bu yerin işyeri olarak gösterilmediği ve bunun hukuki ayıp olduğu, gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Davacı vekili, müvekkilinin işyerini devraldıktan sonra kendi adına ruhsat düzenlemesi için müracaat ettiğini fakat Belediye'nin projede bu yerin işyeri olarak görülmediği gerekçesi ile ruhsat vermediğini savunmuş ve buna dair 17/09/2009 tarihli Çankaya Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'nün düzenlediği 21853 sayılı belgeyi ibraz etmiştir. Davalı vekili ise, müvekkili çalıştırırken işyerinin ruhsatının bulunduğunu ve davacıya devrettikten sonra, dava konusu işyerinde Belediye'nin yaptığı denetimde, daha önce ruhsatlandırılmış alanda imara aykırı olarak oluşturulan tespit zaptıyla hüküm altına alınan projeye aykırı hususların giderilmesi için mehil verildiğini, davacının kullanımı imara uygun hale getirmemesi ve eksiklikleri gidermemesi sonucunda ruhsatın iptal edildiğini ve sebebinin davacı olduğunu savunmuş ve buna dair 09/10/2009 tarihli Çankaya Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgeyi ibraz etmiştir. Davacı vekilinin ibraz ettiği 17/09/2009 tarihli yazı ile davalı vekilinin ibraz ettiği 09/10/2009 tarihli yazıdaki bilgiler birbiriyle çelişmekte olup, mahkemece de bu husus üzerinde durularak bir araştırma yapılmamıştır. Bu durumda, mahkemece gerektiği takdirde Belediye'den de sorulmak suretiyle davacının devraldığı yerin işyeri olarak çalıştırılmasında bir engel bulunup bulunmadığı, bu yere işyeri ruhsatının verilmesinin mümkün olup olmadığı, işletme projesinde işyeri olarak görülmemesinin ve davalının devirden evvel mevcut ruhsatı iptal ettirmesinin yeniden ruhsat verilmesine engel olup olmadığının ve bu suretle davalının davacıya devrettiği işyerinin hukuken ayıplı olup olmadığının belirlenerek, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.