MAHKEMESİ : İSTANBUL 45. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 20/10/2011NUMARASI : 2011/149-2011/32Taraflar arasında görülen davada İstanbul 45. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20.10.2011 tarih ve 2011/149-2011/32 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14.01.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. A.. A.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, dava dışı K. A. ile müvekkilinin davalı şirketi kurduklarını, şirket ortakları arasında yaşanan uyumsuzluk nedeni ile ticari olarak başarılı olunamadığını, 18/11/2009 tarihinde şirket merkezinde tasfiyenin tartışılacağı ortaklar kurulunun toplanması için çağrıda bulunduklarını, ancak toplantının yapılamadığını, müvekkilinin sermaye taahhüdünü yerine getirmesinden sonra sürdürdüğü desteği çekmesinin ardından şirketin vergi borçlarının, işten çıkarılan E. P.'a ait kıdem ve ihbar tazminatının muhasebe ve çeşitli firmalara olan borçlarının ödenmediğinin fark edildiğini, bu koşullar altında müvekkile ve 3. kişilere borcu olan davalının finansal olarak ticarete devam etmesinin imkansız olduğunu ileri sürerek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ve şirkete tedbiren kayyum atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, fesih ve tasfiye koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davalı limited şirketin 2 ortaktan oluştuğu göz önüne alındığında tarafların karşılıklı çektikleri ihtarnamelerde marka hususunda bir uyuşmazlığın oluştuğu, davacı tarafın şirketten fiilen ayrıldığının davalı tarafça da belirtildiği, davacının çeşitli isteklerinin davalı şirket tarafından karşılanmayacağının belirtildiği, taraflar arasındaki yaşanan olaylar nedeniyle artık şirketin amacı doğrultusunda iyiniyetle faaliyet gösteremeyeceği, hukuken var gözükse bile fiilen şirket varlığından bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dosya kapsamından iddia edilen haklı nedenlerin varlığının kabulü gerekmesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2-Dava, davalı şirketin feshi ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, mahkemece, yukarıda açıklandığı gibi haklı nedenlerin varlığı kabul edilerek şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmiştir. Ne var ki, dava ve hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 573. maddesine hükmüne göre limited şirketlerin tek ortaklı olarak ticari hayatlarına devam etmesi mümkündür. Bu bağlamda, 6102 sayılı Kanun, Türk Ticaret Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 3. maddesine göre TTK'nın yürürlüğe girmesinden önceki olaylara da uygulanır. Öte yandan, 6102 sayılı yasanın 636/3. maddesi "Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir." hükmünü haiz olup, mahkemece, anılan kanun hükümleri değerlendirilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.