Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7420 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5707 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : FETHİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/03/2014NUMARASI : 2013/244-2014/136Taraflar arasında görülen davada Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/03/2014 tarih ve 2013/244-2014/136 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler elektronik olarak okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkil şirketin M İli F İlçesi G Beldesi .. ada .. parsel sayılı taşınmaz üzerinde kurulu olan .. blok ..ve A blok .. no.lu bağımsız bölümlerin malikleri olduğunu, davalının müvekkil şirket'e borç vereceğinden bahisle taşınmazlar üzerine davalı lehine ipotek konulduğunu, ancak davalı tarafından şirkete borç verilmediği ve doğmamış alacaklarla ilgili konulan ipoteğin yolsuz olduğunu, davalının şirketi temsile münferiden yetkili S. W.'nin babası olduğu, bu sonucun şirket müdürünün muvazaası nedeniyle ortaya çıktığını ileri sürerek söz konusu ipoteğin iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; cevap dilekçesini sunmak için süre uzatım talebinde bulunmuş, ancak cevap dilekçesi ibraz etmemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketi münferit imzası ile temsil ve iltizama yetkili müdürlerden olan S. W.'nin 18/03/2014 tarihli dilekçesi ile şirket menfaatleri yönünden HMK. 307 uyarınca davadan feragat ettiği gerekçesiyle davacının usulüne uygun feragati nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, davacı şirketi temsilen münferit yetkili müdürlerden S. W.'nin karşılığı olmaksızın davalı şirket taşınmazları üzerine davalı adına ipotek tesis etmesi nedeniyle açılan muvazaaya dayalı ipoteğin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, şirketin münferit temsile yetkili müdürü olan dava dışı Streffen Westhelle tarafından şirket adına açılan davadan feragat edildiği, şirketin temsil yetkisi kapsamında ve usulüne uygun yapılmış bir feragat bildirimi olduğu ve geçerli olduğu gerekçesiyle feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Gerçekten de feragat dilekçesinin ekinde yer alan 09.06.2006 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yer alan şirket ana sözleşmesinde yer alan düzenlemeye göre S.W. K.C. ve J. A.'in şirket müdürü olarak şirketi tek başlarına temsil ve ilzama yetkili kılındığı anlaşılmaktadır. L. şirket genel kurulu bir karar organıdır. Kanunda açıklık bulunmamakla beraber olağanüstü işlerde karar verme yetkisi genel kurula aittir. Normal ve günlük işlerde karar verme yetkisi şirket müdürlerinindir. 6102 sayılı TTK’nun 629/1. maddesi uyarınca limited ortaklık müdürlerinin haiz oldukları temsil yetkisinin kapsam ve sınırı hakkında, anonim ortaklık yönetim kuruluna dair hükümler kıyas yoluyla uygulanır. L. ortaklık müdürleri, ortaklığın maksat ve işletme konusu içine giren ve temsil ile bağdaşan işlemleri yapabilir. Bunun dışında kalan hallerde ancak genel kuruldan izin alınarak işlem yapılabilir. Somut olayda davalı lehine şirket taşınmazları üzerine tesis edilen ipoteklerin yolsuz olduğu iddia edilmektedir. Bir şirket müdürü iradesiyle şirket adına söz konusu ipotaklerin terkini istemiyle dava açarken, diğer bir şirket müdürü tarafından bu davadan feragat edilmiştir. Böylece, şirketi tek başına temsile yetkili müdürler arasında davanın sürdürülüp sürdürülmemesi konusunda görüş aykırılığı oluşmuş bulunmaktadır. Bu durumda, somut olayın özellikleri de dikkate alınıp davanın akibeti yönünden ortaklar kurulu kararı bulunmadan şirket adına açılan davadan feragat edilemeyeceği kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı şirket yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.