MAHKEMESİ : MALATYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/09/2013NUMARASI : 2012/423-2013/459Taraflar arasında görülen davada Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.09.2013 tarih ve 2012/423-2013/459 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkilinin Türk Hava Yolları uçağı ile ailesiyle birlikte 26/08/2012 tarihinde Malatya'dan uçağa binip İstanbul'a aktarmalı olarak Antalya'ya ulaştığını, bu seyahat esnasında 3 adet valiz ve 1 adet çocuk arabasını Antalya Havaalanı'ndan teslim almak üzere bilet işlemleri sırasında teslim ettiğini ancak uçuş sonrası Antalya'ya indiklerinde valizlerin uçakla gelmediğini, kayıp bürosuyla irtibata geçtiğini 3 saat sonra valizlerinden 2 tanesinin ve çocuk arabasının diğer uçakla geldiğini ancak müvekkilinin kendisine ve eşine ait şahsi eşyaların olduğu valizin gelmediğini ve nerde olduğunun bilinmediğini, oteline gittiğini ancak şahsi eşyalarının bulunduğu valizin kaybolması nedeniyle tatilden amaçladığı verimi alamadığını, valizin bulunup gönderilmesi üzerine araba tutarak Antalya Havaalanı'na gidip valizi aldığını, kendisine sunulan ibranamenin altına haklarımdan feragat etmiyorum, sadece bağajımı teslim aldım yazarak imzaladığını ileri sürerek havaalanı gidiş geliş yol gideri olarak 630,00 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının talep miktarının kabulü hiçbir şekilde mümkün olmayıp, müvekkilinin sorumluluğunun sınırlı olduğunu, davacının manevi tazminat talebinin yerinde olmadığını, ayrıca talep edilen 5.000 TL manevi tazminatın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir,Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının bagajın geç teslimi sebebiyle havaalınan gidiş geliş için ödenen araç ücretine ilişkin faturayı dosyaya sunarak maddi zararını ispatladığı, bagajın geç teslimi sebebiyle 3 gün boyunca davacının planladıkları etkinliklere katılamadıklarını, havaalanına gidiş gelişler sebebiyle üzüntü, elem ve sıkıntı çektiğini, özel eşyaları bulunmadığı için otel dışına çıkıp vakit geçiremediği için manevi tazminatın koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat olarak 630 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat olarak 2.500 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tanışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Dava, havayolu ile taşımaya dayalı yolcu bagajının gecikmeli tesliminden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulü ile 2.500 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak, dava ve karar tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 56. maddesinde gösterilen koşulların somut olayda oluştuğundan söz edilemez. Şöyle ki, öncelikle, her sözleşmeye aykırılık tek başına manevi tazminatı gerektirmez. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için TBK'nın 56. maddesindeki koşulların da mevcut olması gerekir. Somut olayda, tazminat koşullarının mevcut olmadığı gözden kaçırılarak, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmemiş, hüküm davalı yararına bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.