MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/07/2013NUMARASI : 2010/53-2013/241Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/07/2013 tarih ve 2010/53-2013/241 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı D. A. D.Taş ve Turizm Hiz. İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 23.05.2008 tarihinde D.A. firmasının işletmesinde olan Y.–3 isimli yolcu gemisi ile yolculuk yaptığı, teknenin iskeleye yaklaştığında davacının inmek isterken kayarak düştüğünü, teknenin ön burun kısmının kaplamasının muşamba olup üzerinde su ve mazot bulunmasının olayın meydana gelmesinde etken olduğunu, kaza sonucu davacının kalçasında meydana gelen kırık sebebi ile bir dizi tedavi görmek zorunda kaldığını, halen tam olarak iyileşmediğini, geçirmiş olduğu ameliyatlar ve tedavi sürecinin uzun sürdüğünü, davalı tarafın tedbirsiz ve dikkatsiz bir şekilde tekneyi kullanması sonucu meydana gelen kaza sebebiyle müvekkilinin yaralandığını, maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, 7.000,00 TL manevi ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 6.574,00 TL'ye yükseltmiştir.Davalılar vekili, zamanaşımı def'inde bulunmuş, esas yönden de ileri sürülen iddiaların doğru olmadığını, müvekkili firmaya ait teknede belirtilen şekilde herhangi bir kazanın meydana gelmediğini, davacının teknenin iskeleye yanaşıp hemen hemen tüm salon boşaldıktan sonra iç yolcu salonunda düştüğünü savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 23.05.2008 tarihinde davalı firmaya ait teknede, geminin iskeleye yanaşmasından sonra iç yolcu salonunda düşerek yaralandığı, olay sebebiyle davalı şirket tarafından herhangi bir tutanak tanzim edilmediği, kaza bildiriminin yapılmadığı, dinlenen tanık beyanlarına göre davacının ayağının kayması sonucu düştüğü, TTK'nın ilgili maddesi gereğince taşıyıcı, yolcuları gidecekleri yere sağ ve salim olarak ulaştırmakla mükellef olup, yolcuların kazaya uğramaları halinde bundan doğacak zararları taşıyıcının tazmin edeceği, ancak taşıyıcı, kazanın kendisine veya yardımcılarına yükletilmesi mümkün olan bir kusurdan doğmadığını ispat ettiği takdirde tazminattan kurtulacağının açıkça belirtilmiş olup, dava konusu yaralanma olayının davalı Dentur firmasına ait teknede meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını gösteren herhangi bir kanıt dosyaya sunulmadığından davalı şirketin davacının zararından sorumlu olduğu, diğer davalılar E.. Y.. ve A.. Y.. taşıyan olmadıkları için TTK.'nın 806.maddesi kapsamı dışında kalıp, kusurlarının bulunduğunun davacı tarafından ispatlanamaması sebebi ile adı geçen davalılara kusur izafe edilemeyeceği gerekçesiyle; davalı D.A.Deniz Taşımacılık A.Ş. yönünden kısmen kabulü ile 6.574,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın 23.05.2008 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı D. A. Deniz Taşımacılık A.Ş.'den tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, diğer davalılar E.. Y.. ve A.. Y.. haklarındaki davanın reddine, karar verilmiştir.Kararı, davalı D. A. Deniz Taş ve Turizm Hizmetleri İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.1- Dava tarihinden önce, 28.04.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5136 sayılı Kanun ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesine "İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığı'nca, bu Kanun'un Dördüncü Kitabı'nda yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenir." fıkrası eklenmiştir. Bu düzenleme uyarınca, yine davadan önce, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 20.07.2004 gün ve 370 sayılı kararı ile İstanbul'da Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulup, faaliyete getirilmiş ve yargı alanı İstanbul ili mülki sınırları olarak belirlenmiş olup, bu hususlar aynı Kurul'un 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı Kararı ile de bir kez daha vurgulanmıştır.Somut olayda, dava, denizde yolcu taşıması nedeniyle meydana gelen kaza sonucu taşıyıcı aleyhine açılan tazminat davası olup,işbu dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Mülga 6762 sayılı TTK'nın "Deniz Ticareti" başlıklı 4. Kitabında düzenlenen 1061 vd. madde hükümlerinin de uygulanması gerektiğinden, bu iddiayı içeren davanın görülüp sonuçlandırılmasının öncelikle Denizcilik İhtisas Mahkemesi'nin görevine girdiğinin kabulü gerekmektedir. Bu itibarla, dava tarihinde özel mahkeme olan İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemesi görevli olduğundan, genel mahkeme olarak davaya bakan mahkemece, açıklanan düzenleme gereğince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı D.A. Deniz Taş ve Turizm Hizmetleri İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı D.A. Deniz Taş ve Turizm Hizmetleri İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.