MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/11/2014 tarih ve 2014/701-2014/668 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; davalının müvekkilinden para tahsil edip iade etmediğini, müvekkilinin ... Cumhuriyeti ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 3. Sivil Hukuk Dairesi'nde davalı aleyhine alacak davası açtığını, açılan bu davanın 09.11.2012 tarihinde kabul edildiğini ve kararın kesinleştiğini ileri sürerek, yabancı mahkeme ilamının ve yargılama masraflarına dair ek kararının tenfizini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu tenfizi istenen yabancı mahkeme ilamında davacının davalı ...nin ortağı sıfatıyla aldığı hisse senetlerinin teslimi karşılığında para alacağının davalı şirketten tahsiline karar verildiği, bu durumda uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde çözülmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanununun 51/(2). maddesi “tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir.” hükmünü, 6102 sayılı TTK'nın 5/3. maddesi de “asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmünü haizdir. Somut olayda, yabancı mahkemece, davacının davalı şirket tarafından kandırıldığı, davacıdan her an istendiğinde geri verileceği inancıyla para tahsil edildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. O halde, iddianın ileri sürülüşü ve mahkemenin kabulü dikkate alındığında dava haksız fiile dayalı tazminat istemine ilişkin olduğuna göre, bu tür tenfiz davalarında davaya bakmakla asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Bu itibarla, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.